ANI YAŞAMAK
İnsan dışında tüm varlık anı yaşar gibi görünüyor.
Beynin evrimi ile tek istisna insan. İnsan geçmişin acılarının ve gelecek kaygılarının farkında olan tek varlık.
Bu durum onu içerisinde bulunduğu anın, deneyim ve hislerinden uzaklaştırıyor.
Geçmişin yıkıcı acılarının ve gelecek, ölüm ile ilgili kaygılarının bilinç dışı birikimi, insanı yaşadığı anda bile gergin, sıkkın, bitkin bir ruhsal posa haline çeviriyor.
İnsana bulunduğu anda, bilinç dışı bu ağır yükten kurtulmada yardım etmek, belki maddi ve manevi hediyelerin, en büyüğüdür.
Sevdiklerinizi, birikmiş bilinç dışı kaygıların can yakıcı tuzağından kurtarmak için, birlikte geçirdiğinizi anlarda, onları geçmişin ve geleceğin hayaletlerinden kurtarın.
Güzel bir sürpriz, zevkli bir yemek sohbeti, beklenmedik neşeli bir deneyim, kaliteli bir sohbet, hatırı sayılır bir kahve, bir ziyaret...vs
İnsan olmak gerçekten çok zor bir deneyim. Ama onu katlanır kılan ve hatta üstün kılan bir ayrıcalık var.
Diğer insanlar ve onlar ile birlikte yaşamanın tatlı anları.
*************************************************
AŞININ ÖNEMİ BİR KERE DAHA ORTAYA ÇIKTI
Marmara Üniversitesi ve Türk Toraks Derneği'nin gerçekleştirdiği araştırmalar aşının önemini bir kez daha ortaya koydu.
11 yoğun bakım ünitesinde PCR testi pozitif 70, akciğer bulguları şüpheli olan 6 vaka ile birlikte toplam 76 hasta olduğunu belirten Dr. Ayça Gümüş, bu kişilerden yüzde 80’inin aşısız olduğunu, yüzde 20’nin ise tek doz aşılı ya da ek hastalığı çok olan kişilerden oluştuğunu söyledi.
İki doz aşı olup gelenler ise çok fazla ek hastalığı olup, Korona virüse yakalanmasa bile yoğun bakıma gelecek hasta grubu yani basit bir gribal enfeksiyon bile bu hastaları yoğun bakıma getirebilir. Genç olup, aşısını tam yaptıranlardan ise yoğun bakıma gelen yok” ifadelerini kullandı.
"Örneğin, 80 yaşında evinde oksijen kullanan KOAH hastası bir vakam, 2 doz aşılı olarak geldi ve bu hastayı 4 gün içerisinde servise çıkardım. Fakat bana 33 yaşında, 40 yaşında, 50 yaşında aşısız pek çok hasta geldi. Ek hastalıkları bile yok, ben bu hastaları servise çıkaramadım ve kaybettim."
Dr. Ahmet BULUT
