USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

BİR AYRILIK HİKAYESİ

05-09-2022

BİR AYRILIK HİKAYESİ

İnsan  doğar, büyüyor, sevdikleriyle zaman geçirir daha sonra bir ayrılık zamanı gelir ve tek tek onlardan vedalaşır.

Baba ve anne akıldan çıkmayan ve hep son anımıza kadar yanımızda olacak, kalbimizde yaşayacak olan insanlardır.

Sizlerle hüzünlü bir anımı paylaşmak istiyorum. Bu anımı paylaşmamın sebebi bazı şeyler için keşke dememek gerekiyor.

Keşkeler elimizde olan ya da olmayan keşkeler olabilir ama elimizde olanları önlemek için azami gayret göstermemiz gerekiyor.

Babam yaklaşık yedi yıllık bir parkinson ve yan etkileri ile hastalık süreci yaşadı. Kaç kez yoğun bakıma girip çıktığını ve hangi şehirlerde hangi hastanelere girip çıktığımızı artık unutmuştuk. Her yoğun bakıma girişi bizim için bir son ya da başlangıçtı.

Ankara, İstanbul, Gaziantep ve aklıma gelmeyen bir çok ilde hastaneye gittik. Size burada paylaşmak istediğim babamın son günleriydi. Kilis’teydik yoğun bakıma aldılar oksijen seviyesi yükselmiyor nabız devamlı düşüktü. Yemek yeme yoktu.

Yapay gıdalarla damar yolu ile besleniyordu. Yaklaşık bir hafta yoğun bakımda kaldı. Doktorlar en büyük sorunun nabızın devamlı düşük olması diyorlardı. Nabzı ilaçlarla yapay bir şekilde yükseltiliyor fakat vücut tekrar kendini toparlayamıyordu.

Doktor son denemeden sonra bizi çağırdı. Allah’tan umut kesilmez inşallah iyi olur bizim yapacaklarımız burada bitti hastanızı isterseniz eve götürebilirsiniz dediler. O gece babam eve geldi. Vücudu yatmaktan morluk ve yara içindeydi.

Uzun yıllardır yatan bir hasta olduğu için bu tür sorunları vardı. Çok tepki vermiyordu bize, için için inleyerek sadece gözleriyle bakıyordu bize, bazen gözlerle çok az tepki veriyordu. yoğun bakıma girip çıktığında ilaçların etkisiyle böyle şeyler oluyordu biz artık normal gelmeye başlamıştı. İlerleyen saatlerde ben evime geçmek için annemden vedalaştık annem de çok üzgündü.

O kadar çok yoğun bakıma girip çıkmıştık ki Buda onlardan biriydi sanki. Anneme dedim anne gel sıkıldın, seni bir hava aldırıyım biraz dolaşalım geri bırakırım. Annem bu gece sanki bir şey olacağını anlamıştı ve hayır oğlum siz gidin ben burada kalmak istiyorum dedi. Israr ettim anne dedim yani sen de gel yarım saat bir şey olmaz inşallah bir hava al.

Annem o gün gelmedi ve biz eve gittik geceleyin ilerleyen saatlerde babamın yanından hiç ayrılmayan annem onun son anında yanında olmuş ağzına su damlatmış, dua etmiş elini tutmuş. Hemen beni aradı ben hızlı bir şekilde annemlere geçtiğimde babamı kaybetmiştik.

Yaklaşık yedi yıl oldu hala ben o günü hatırlıyorum ve keşke gitmeseydim keşke orada kalsaydım diyorum keşke ben de son dakikalarında yanında olabilseydim. Bazı şeyleri bilemiyoruz, bazı şeyler elimizde olmadan yaşanıp gidiyor. Bazen çok sabırsız olabiliyoruz hayata karşı bazen her şeyi o kadar çok alışıyoruz ki her şey bize normal geliyor.

Hiçbir ayrılık zamanlı değildir. Yıllar sonra bu an aklıma gelince o anı yaşıyor ve hüzünleniyorum kader mi, kısmet mi, nasip mi belki de hepsi. Sizlerle bu anımı paylaşmak ve rahmetli babamı anarak  böyle bir yazıyı da kaleme almak istedim Kilis’te benim babama “Buzdolapçı İlker Usta”derlerdi.Tam ismi Mehmet İlker Selçuk. Nemika caddesinde yaklaşık 20 yıl esnaflık yaptı.

Dedemin görevi sebebiyle ilkokulu İzmir konak ilkokulunda bitirmiş. Adana’da ustalığını ve kalfalığını tamamlamış Gaziantep’te ilk dükkanı açmıştı. Kilis’te Baklavacı özellikte dondurmacı gibi soğutuculara sahip hemşerilerimiz çok ısrar edince Kilis’te dükkan açmak durumunda kalmış.

O zamanlar büyük dondurma makinelerine soğutucuları tamir edecek Kilis’te kimse olmadığı için babam tüm Baklavacı dondurmacıların tanıdığı sevdiği bir ustaydı.

O zaman firmaların özel servisleri olmadığı için herkes motor bobinaj tamiri, çamaşır makinesini, buzdolabını tamirciye götürür tamir ettirir tekrar geri kullanırdı.

Buzdolapçı İlker Usta bu dünyada geldi, güzel bir seda bıraktı ve ayrıldı. Allah rahmet eylesin. Bu vesileyle tüm geçmişlerimize rahmet diliyorum. 

Sevdiklerinizle olun, onların yanında olun ve kısmet olursa da son nefeslerde ellerini tutmak nasip olsun.

Kalın sağlıcakla…

Mahmut Selçuk