USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

BOŞANMA SONRASINDA MAL PAYLAŞIMI NASIL YAPILIR?

11-10-2021

BOŞANMA SONRASINDA MAL PAYLAŞIMI NASIL YAPILIR?

   Uygulanmakta olan Medeni Kanun 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe girdiği için bu tarih öncesi ve sonrasında yapılan evliliklerde mal paylaşımı konusunda uygulanan hukuk kuralları farklıdır. Şöyle ki; 1 Ocak 2002 tarihinden önce eski Medeni Kanun, eşler arasında yasal olarak mal ayrılığı rejimini kabul ettiği için bu tarihten önce satın alınan mallar kimin üzerine kayıtlıysa ona ait sayılmaktadır. 1 Ocak 2002 tarihinden sonra yürürlüğe giren yeni Medeni Kanun ise evlenen eşler arasında mal paylaşımı konusunda yasal olarak edinilmiş mallara katılma rejimini geçerli olarak kabul ettiği için tarafların evlilik içerisinde edinmiş olduğu mallar yarı yarıya paylaşılmaktadır. Bu hususta eşler arasında ,  mal paylaşımına ilişkin aksi  bir sözleşme yapılmadığı durumlarda kural olarak  1 Ocak 2002 tarihinden sonra edinilen malvarlığı değerlerinde yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanmaktadır. Ancak;  eşler malların yarı yarıya paylaşımı dışında bir oran belirlemek veya yasal mal rejimi dışında bir rejim belirlemek için kanunen yazılı sınırlar doğrultusunda evlilikten önce veya sonra sözleşme yapabilmektedirler. Yani; eşler evlilik içinde edindikleri malları paylaşmak istemiyorlarsa buna uygun bir mal paylaşım sözleşmesini karşılıklı  yaparak evlilik sürecinde kazandıkları mallar üzerinde tek başlarına hak sahibi olabilmektedirler.      Söz konusu bu mal rejimi sözleşmesi, noterde düzenleme veya onaylama şeklinde yapılabilmekte olup; sözleşmenin taraflarca ve gerektiğinde yasal temsilcilerince imzalanması da zorunludur. Eşlerin, evlilik içinde edindikleri malları paylaşmak istememeleri durumunda yapmış oldukları bu sözleşmede mal ayrılığı rejimini seçmeleri halinde birbirlerinin evlilik içinde edinmiş oldukları  mallar  üzerinde hak talepleri de olmamaktadır.

Boşanmada mal paylaşımı yapılırken  her eş, kendi kişisel mallarını geri aldıktan sonra evlilik içerisinde elde edilen edinilmiş mallar yarı yarıya paylaşılmaktadır. Yani; malların yarı yarıya paylaştırılması durumunun istisnası eşlerin sahip olduğu kişisel mallardır. Evlilik öncesinde eşlerin edinmiş olduğu kişisel mallar; tarafların yalnız kişisel kullanımına yarayan eşyalar , mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri , manevî tazminat alacakları ve kişisel mallar yerine geçen değerler olarak kanunda belirtilmiştir. Edinilmiş mallar ise ; her eşin evlilik birliğinin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleri olup bunlar eşlerin çalışmasının karşılığı olan edimler, eşin sahip olduğu kişisel malın gelirleri (kişisel malın kira geliri) , SGK veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacıyla kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler, çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen maddi tazminatlar ve edinilmiş malların yerine geçen değerler olarak kanunda belirtilmiştir . Ayrıca ;  bir eşin kişisel mallara ilişkin borçları edinilmiş mallardan veya edinilmiş mallara ilişkin borçları kişisel mallarından ödenmiş ise, tasfiye sırasında denkleştirme de  istenebilmektedir.

Boşanma kararı kesinleştikten sonra görülen mal paylaşımı davasında taraflar dava sürecinde katılma alacağı, katkı payı alacağı ve değer artış payı alacağı olmak üzere taleplerini ileri sürebilmektedirler.  Değer artış payı alacağı demek, eşlerden birisinin diğerine ait olan malın edinilmesine veya korunmasına uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunması durumunda; talep etmeye hak kazandığı alacaktır.  Yani; değer artış payı alacağı, eşlerden birisinin diğerine ait  malvarlığına  yapmış olduğu katkıyı ifade etmektedir. Eşin değer artış payı alacağını talep edebilmesi için; eşi tarafından alınan bu mala parasal ya da para ile ölçülebilen maddi bir katkıda bulunması gerekmektedir. Katkı payı alacağı ise; mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu durumlarda, eşlerden birinin diğerine ait mala hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın yaptığı katkının karşılığı anlamına gelmektedir. Bu hususta; eşlerden birinin diğerine ait  malvarlığı  için yaptığı katkı; 1 Ocak 2002 öncesinde yani mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılmış ise katkı payı alacağı;  1 Ocak 2002 sonrası yani edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılmış ise değer artış payı alacağı olarak adlandırılmaktadır. Katılma alacağı ise; taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 1 Ocak 2002 tarihinden sonra edinilen bir malvarlığından kaynaklanan alacak türüdür. Söz konusu mal paylaşımı davası, boşanma davası ile birlikte açılamamakta olup boşanma davasından ayrı olarak görülmektedir. Boşanma davası ile aynı anda fakat ayrı bir dava şeklinde açılabileceği gibi daha sonrasında da açılabilmektedir. Ayrıca; mal paylaşımı davası ile birlikte ihtiyati tedbir talep edildiğinde ve mahkemenin de bu yönde karar vermesi durumunda taşınmazların bir başkasına devredilmesi engellenmiş olmakta olup; her iki taraf açısından da hak kaybı yaşanmamış olmaktadır. Bu süreçte mal rejimi, eşlerden birinin ölümü veya başka bir mal rejiminin kabulüyle sona ermekte olup; mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde de dava tarihinden geçerli olmak üzere sona ermektedir. Yani; boşanma davasının açıldığı tarihe kadar edinilmiş olan ve elden çıkarılan mallar boşanmada mal paylaşımına dahil edilmekte olup; boşanma davası açıldıktan sonra eşlerin edindiği mallar mal paylaşımına dahil edilmemektedir. Ayrıca söz konusu davanın, kanunda belirtilmiş olan süre içerisinde açılması hak kaybı yaşanmaması açısından da önem arz etmektedir.

 Avukat Gülsen Tutoğlu

 avukatgulsentutoglu@gmail.com