USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Deprem Zaafiyeti, Belirsizlik ve Beceriksizlik

22-06-2023

Deprem Zaafiyeti, Belirsizlik ve Beceriksizlik

Benzeri görülmemiş, büyük deprem yaşandı. Cumhuriyet tarihinin değil, belki birkaç yüzyılın felaketiydi. Yüzyılın felaketi oluşu bir tespittir, ancak sorumlular bunu söyleyerek sorumluluktan kurtulamazlar. Bununla ilgili korkunç iddialar, yorumlar ve rakamlar ortaya kondu.

Bir savaşta kaybedeceğimiz insandan çok daha fazlasını birkaç dakika içerisinde kaybettik, büyük acılar ve trajediler yaşadık, halen de yaşanmaya devam ediliyor. Felaketin reaksiyonuyla ülkede gündem oldu ancak zamanın uzamasıyla ne yazık ki felaketin boyutu, unutulmaya yüz tuttu.

Her şey gelip geçecek, her şey unutulacak. Bir gün belki tekrar toparlanılacak ama o felaketi yaşayan insanların kayıplarını telafi etmek, onların üzüntülerine bir nebze olsun çare bulmak hiçbir zaman mümkün olmayacaktır. Bu felaketi yaşayan vatandaşlarımızın tekrar topraklarına/memleketlerine döndürüp, güzel barınma imkanları sağlayarak yaşadıkları acılar kısmen hafifletilebilir.

Bugün hiç kimse hayatını çadırda, konteynerde yıllarca geçirmek istemez. Bu geçici bir çözümdür. Zaten siz bir doktora, bir avukata, bir akademisyene çadırda veya konteynerde yıllarca yaşatıp, onun iş hayatında başarılı olmasını bekleyemezsiniz. İnsan varlığının ihtiyacı sadece yeme ve içmeden ibaret değildir. Sosyal hayata adapte olmaları için birçok plan acilen devreye alınmalıdır. Bunlar gerçekleşmediği takdirde normalleşme beklenemez.

Deprem bölgesi Türkiye'nin birinci gündemi olmalıdır. Felaket, büyük can ve mal kaybına sebep olduğu kadar ülkemizin ekonomisini etkileyecek boyuta ulaşmıştır. Bölgenin tarımsal çeşitliliği, göç yükünü üstlenmesi, istihdama katkısı, ihracattaki payı ve stratejik konumu göz önüne alındığında ülkemizin bel kemiği diyebiliriz.

Mesela sadece Hatay’ı örnek verecek olursak her ilçesinin ayrı bitki deseniyle birlikte; yayla, tarih, deniz, doğa, kültür ve inanç turizmi, mobilya, deri ve ayakkabı gibi yerel sanat sektörleriyle, filtre, demir çelik gibi ülkenin tamamına hitabeden ürünleriyle ülkenin gözbebeğidir.

REEL POLİTİKALAR!

Depremin çok sert vurduğu lokasyonların başında gelen Hatay’ın acilen özel afet bölgesi ilan edilmesi gerekir. Bunda çok geç bile kalınmıştır.

Havaalanı başlandığı günden bugüne kadar bir türlü istenildiği şekilde kullanıp yeterince yararlanılamadı. Şehirde raylı sistem ulaşımı yok ve çalışması da yapılmamaktadır. Belen geçidi konumu itibarıyla Hatay'ın diğer illerle bağlantısı çok yetersiz kalıyor. Birçok ilde kilometrelerce tünel kazılırken maalesef Hatay’da en önemli ulaşım noktasında büyük bir keşmekeşlik var.

Bu kadar uyarıya rağmen kimse görmedim, duymadım, bilmiyorum diyerek sağır-dilsiz rolüne bürünemez. Çevre illerin birkaç giriş yolu varken Hatay'da bırakın birkaç girişi, var olan Belen geçidine alternatif herhangi bir plan ve proje yoktur. Belen geçidi dünya ticareti ve ulaşım açısından da önemlidir.

Deprem bölgesinde bir diğer önemli problem büyük bir salgın tehlikesiyle karşı karşıya. Bölgede havaların ısınmasıyla birlikte akrep, yılan, haşerat gibi farklı zehirli hayvanlar ortaya çıkmaya başladı. Çadırlarda yaşayan aileleri ve en önemlisi çocuklar için hayati tehlike arz ediyor.

Deprem siyaset üstü bir konudur. Muhalefet ya da iktidar ayrım yapmaksızın belediyeler üzerine düşen görevi en iyi şekilde yapmak zorundadır. Burada bir başıboşluk söz konusudur. Kurumlar, tabiri caizse durmadan topu taca atarak, sorumluluğu birbirinin üzerine yükleyerek işin içinden sıyrılmaya çalışmaktadır.

Ekonomideki büyük başarısızlığın neticesinde kira, barınma ve temel ihtiyaçlarda büyük artış oldu. Bugün birçok yerde nitelikli, kariyer sahibi bir öğretmen bile aldığı ücret ancak bir aylık ev kirasını karşılayabilmekte.

Belki reel politika açısından her şeyi normal gösterebilirsiniz. Temeller atıyormuş gibi yapabilirsiniz. Bitmeyen hastaneyi bitmiş gibi açabilirsiniz. Konteynerlerle herkesin barınma ihtiyacının karşılandığını gösterebilirsiniz. Şu anda bazı inşaatlar başladı, ama 300 bin evin yıkıldığı bir yerde 2 bin inşaat konutun yapılması hiçbir sorunu çözmez ancak göz boyama görevi görür.

Sembolik temel atmalarla, ekran şovlarıyla algı yaparak insanların umutlarıyla oynanıyor. Depremzedelerin gururuyla, umuduyla kimse oynamamalıdır. Halen hak sahiplerine nasıl bir yardımda bulunulacağı belli değil.

Doç Dr. Necmettin Çalışkan 22.06.2023