USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

DİŞ HEDİĞİ       ( Bölüm : 1 )

12-03-2021
Sevgili arkadaşlarım, Bugün de  Kilis ‘ imizin “ Diş Hediği”  adetimizi kaleme aldım. Bebeğin ilk süt dişini çıkarmış olması  , ailesine ve yakınlarına büyük bir mutluluk verir. İlk dişinin çıkmış olması ,  bebeğin sağlıklı büyüme ve gelişme olgusudur. Damaklarıyla ezip yutacağı besinleri artık dişleri ile çiğneyip yutabilecek , midesini yormadan beslenebilecektir. İşte bu olay , bebeğin diş  hediği  kutlaması ile aile ve yakınları arasında güzel ve mutlu bir beraberliğin oluşmasını sağlar. Komşumuz Heddüç  Deyza  torunu Ökkeş ‘ in diş hediğine  bizi de davet etti.  Ökkeş ,  dört kızın üstüne doğmuş tek erkek uşak ! Kızlara diş hediği etmemişlerdi.  Bunda bir hevas... bir hevas.. Bes   görücüng ! Bir böyük  kuzu kazanı nohutlu, mayanalı ( anasonlu )  buğda hediği bişti erciden ( erken vakitte) . Bir gün evvelden mecmeğeler ( tepsiler )dolusu kıymalı küfte( içli köfte)  yapıldı . Mısafırlar ( misafirler) gelmeye yakın  bir eyyi  kavrıldı. ( kızartıldı ) Künefeci Mıstafa ‘ ya ( annemin Dayısı )  iki böyük  sini  pendirli   künefe yaptırıldı . Heneği uzatmıyak ! Biz anamdan içeri girdiğimizde mısafırar gelmişler, salonu doldurmuşlardı.  Bösböyük salonda oturacak yer kalmamıştı. Salona   ortada bir soba kurulmuştu. Koltuklar , halı birbirine uygundu. Duvarlarda iki tane yağlı boya kırmızı güllerden  oluşmuş  tablo asılıydı. Heddüç Deyza ‘ dan gelini Nazmıya Abla bizi kapıda karşıladılar. Bizi kürsüye oturttular. Bir baktık kine ortaya bir halbır kodular.  Halbırın (kalbur ) ortasına Ökkeş bebeği oturttular. Maşallah anca güzeldi  bebek !  Beyaz bulut kimi  , pampal (tombul) pissiklere ( kedi )  benzordu eynen .  Mavı boncuk kimi gözleri vardı. Çıt çıt bakıp gülordu  herkeşe. Heddüç Deyza, gelinini yanına çağırdı koluna dürttü ! -“ Kele allah gözüngü almıya ! Uşağa dakımları geydirip kulatmışsıng , acı döşüne ( göğsüne)  mavı bir boncuktan    , bir parça şeb ( şap ) den  küçük bir parça iğde dalı koyadıng !  Uşağı nazardan çatladıp  öldürücüng mü? - Anne koydum ,  koydum ceketinin cebinde alayı taman ! -    Kırk yılda bir oğlan geçti elimize... O’ nu da kem gözlerden sakınak barilem  !  Kapının ağzında oturduğum için alayı henekleri duyordum.  İçimden Heddüç Deyza ‘ ya ökelenordum ( kızıyordum ) amma ne çare ... mısafırdım. Benge henek söylemek düşmezdi böyükler varken. Ailemiz bize bunu belletmişti . Halbırın içine  Nazmıya Abla getirdi bir sındı( makas )  , bir  keşefe ( tahta ) saplı bir pıçak, bir tükenmez kelem , küççük bir el eynesi ( ayna ) bir kuru soğan, küççük bir daş kodular. -“  Deying hediği getiring “dedi kaynana. Gelinim bacısı  Fethiye  bir tabağa koyduğu hedikden bir pençe aldı  bebeğin başından aşşağı döktü ! bebek  mavı gözlerini açtı , yumdu mehsim ( zavallı )  ordaki arvatlar bir zılgıt  kopardılar.. . - Allah heyirli , oğurlu  ede ... dos ... dosss .....eheyyy  li... li... li... liiiiiii... İnci tenesi dişleri sağlam, ömrü uzun olur inşallah ! Liii... li.... li.... Darısı güveyiliğine de....li... li...liiiii Kaynana gelinine seslendi : - Kez Nazmıya getir Ökkeş ‘ in köyneğini ( atlet )  Nazmıya koynuna sakladığı  bebeğin atletini göğsünden çıkardı halbırın içine kodu. Edetlerimize göre ; Bebeğin çıkan dişini İlkin( önce ) kim görürse , gider çocuğa çarşıdan bir Köynek alır . Köyneği ya bebeğe geydirir , ya da halbırın içine koyar. Sonra  bebeğin halbırın içinden neyi alacağına  pür dikkat ettiler... Ökkeş bebek önüne konmuş öte berilere elini uzatarak , onları ileri geri ittirip,  oynordu. - Be ‘ kele Uşak halbırdan bi şey almor mu ne ? Sonunda bebek elini tükenmez keleme  uzattı , kelemi aldığı kimi ağzına soktu.  Herkeste bir sevinç .... -  Bi ‘ maşallh  . Uşak okuyucu adam olucu   İşallah !  Baksene ,  eline  kelem aldı.  Nazmıya Abla  bir inneeden bir iplik getirdi . Tabaktaki   hedikten yedi tene buğda   aldı. Mavı ipliye  bu buğda tenelerini sapladı. Sonra da , bu ipliği uşağın başına hurdele( kordela ) kimi bağladı. Bu bişmiş buğday teneleri başında kalıcımış eppeyi (  bir süre) . Çocuğun başında bir kısmetmiş bu. Rızkı  bol malı , mülkü bereketli olurmuş.  sonra halbırı  Nazmıya abla ‘ nın eline verdiler.  Çocuğun başında üç kelle başında çevirdiler. Yanımda oturan bir küçük kız anasına dedikine : - Anne o halbırın içindekiler neee ? Niye onları halbırın içine komuşlar ? DEVAM EDECEK AYSEL MASMANACI BEŞOĞLU 16 . Ocak . 2019