EKONOMİDEKİ SIKINTILAR, ZAMLAR VE MUTFAKTAKİ YANGIN
Özellikle son bir yıl içerisinde ekonomi deki kötü gidişat kendisini iyice hissettirmeye devam ediyor.
Hükümetin almış olduğu ekonomik kararlar piyasaları hiç bir şekilde etkilemediği gibi her gün gelen zamlar ve vatandaşın alım gücünün düşmesi Kilis'te olduğu gibi diğer şehirlerde de vatandaşları çileden çıkarmaya yetiyor.
Pandemi sonrası dünyada ekonomik bir daralmanın olduğunu otoriteler hep yazıp çiziyor. AKP Hükümeti de bunu seslendiriyor. Ama gel görelim ülkemizde aşırı derecede yaşanan enflasyon halkımızın belini büküyor.
TÜİK(Türkiye İstatistik Kurumu) inandırıcılığını kaybetmiştir.
Dünya da parayı kontrol altında tutmaya çalışan devasa şirketler bunun belki ön planlamasını yapmış bir ekonomik krizin baş göstermesi için çalışma gösterirken, Ülkemizin ekonomik anlamda güçlü olmaması ciddi anlamda Ülkemize sıkıntılar yaratıyor.
Bugün Avrupa veya Uzak doğu ülkeleri bu krizi çok az hissederken bizler maalesef bu krizi sonuna kadar hissediyoruz.
Neden? Çünkü üretim ve para yok!
Avrupa bizi kıskanıyor mantığı ile baktığımızda maalesef ne kadar geride olduğumuzu bir kere daha gözlemleyebiliriz.
Bugün Avrupa'nın her ülkesi bizim ekonomimizi 3-4 e belki de daha fazlaya katlar.
Avrupa'nın tedbirli bir ekonomi göstergeleri var.
Gelecek planlaması yapıyorlar.
Ekonomi alanında makro ve mikro planlamaları var diğer konularda olduğu gibi.
Almanya'da, Fransa'da, İngiltere'de ki Enflasyon oranları ile ülkemizin enflasyon oranları hiç bir şeyle izah edilemez.
Dolar en son Aralık ayında 18.50 Kuruşu gördüğünde Sayın Cumhurbaşkanımız Kur Korumalı faiz sistemini açıklamış ve dolar bir gecede 11.00 TL'ye kadar düşmüştü.
Doların düşmesi ile birlikte Malatya Davul Zurna ekibi halay çekmişti.
Kur Korumalı Faiz sistemi Rahmetli Başbakan ve Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından uygulanmaya konulmuş bunun zararları ülke olarak görülmüş ve o günlerde rahmetli Özal bu sistemin çok yanlış olduğunu taaa o günlerden dile getirmişti.
Şimdi Kur korumalı Faiz sisteminde vade farkları ve dolardan kaynaklanan artışın ödeme vakti geldi. Milletin sırtına yüklenen zamlar ile alınan paralar Kur korumalı faiz sistemine yatırılan paraların faizi olarak ödenecek.
Bu sistem milletin sırtına vurulan bir yük..
Bundan başka her gün gelen zamlar milleti adeta artık canından bezdirmeye yetmiştir.
Çiftçi ekmiyor ve üretemiyor. Sanayici her gün sıkıntılar ile boğuşuyor. memur, İşçi alım gücü düştüğünden dolayı ne yapacağını bilmiyor.
Düşünün bir asgari ücretli ev veya araba almak için bilmem kaç yıl yemeden içmeden hayatının sonuna kadar para biriktirecek ama o evi ve arabayı alamayacak.
Bugün Kilis'te Yeni Beş evler semtinde yapımı tamamlanmış olan 3+1 evlerin 2 milyon 500 bin lira olduğundan bahsediliyor. Tabi bu eski para ile 2,5 trilyon lira.
Yazık çok yazık.
Hani bir şarkı vardı hatırlarmısınız "Çıldırmaya az kaldı, Doktorum nerde diye"
Ülke olarak vatandaşlar olarak bizler bunları hiç bir şekilde hak etmiyoruz.
Böyle bir Ekonomi düzeni olmaz.
Benzin, Motorin,gıda ürünleri her gün zamlanıyor. Gözünüzü açıyorsunuz zam yapılmış kapatıyorsunuz zam yapılmış.
Malını satan tüccar sattığı paraya rafına, tezgahına yenisini koyamıyor.
Dar gelirli aileler için durum daha da acı. Hiç bir geliri olmayan ailelerimiz maalesef iyice sıkıntı yaşıyorlar.
Bakın kısa süre içerisinde Kurban bayramını idrak edeceğiz. Geçen yıl 30-32 lira bandında olan Kurbanlık Erkek Koyun bu yıl 65-70 liradan alıcı buluyor. Ortalama bir kurbanlık koyunun maliyeti 4 ila 5 bin lira arasında. Bu da bir asgari ücretlinin maaşına tekabül ediyor.
Herhalde bu gidişli doğru düzgün bu yıl kimse Kurban kesemeyecek.
Böyle bir ekonomik sistem olmaz.. Böyle bir ekonomik düzen olmaz..
Çocuğuna ekmek alamadığı için bez alamadığı için hayatına son veren insanlarımız var. İş olmadığından dolayı iş bulamayan ve çalışamadığı için evine ekmek götüremeyen ailesine mahcup olan babalar var.
Dünya'da Ekonomik bir kriz baş göstermiş olabilir. Peki bizim tedbir olarak aldığımız kararlar ne?
Kur Korumalı Mevduat sistemi. Bu sistemde dolar stabil bir şekilde tutuldu mu?
Hayır?
AKP Hükümeti Haziran ayının 15'inde yeni bir sistem ortaya koyacak. Bu sistemde para yatırmak isteyen insanlara devlet garantili senet verilecek. Yani vatandaş parasını getirecek devlet bankalarına yatıracak ve devlet 3 aylık süreçler halinde senet verecek. Senetlerden doğan kupon hakkı ile 3 ayda bir paranın gelirini alacak.
Enflasyonla mücadele ettiklerini söyleyen Sayın Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati Cumartesi günü Gaziantep'e günü birlik bir ziyaret gerçekleştirdi.
Bir gazeteci olarak takip ettiğimiz kadarı ile Sayın bakan ekonominin güllük gülistanlık olduğunu Üretim ve ihracatın son yıllarda ciddi bir artış gösterdiğini söyledi. Enflasyon ile mücadele ettiklerini her sorunu ve sıkıntıyı çözeceklerini Türkiye'nin büyümede önemli mesafeler kat ettiğini dile getirdi.
Ekonomik krizin 2008 yılında Ülkemizi teğet geçtiğini,2019 yılında aynı şeylerin olduğunu 2020 yılında Türkiye'nin büyüme hızının çok yüksek olduğunu ve milleti şaşırttığını 2022 yılında da aynı şeylerin olacağını söyledi.
Sayın Bakan Cumartesi günü yoğun temposunun içerisinde ciddi açıklamalar yaptı elbette..
Peki buradan sormak lazım. Ekonomimiz bu kadar güzel ise halkımızın yaşadığı bu ekonomik kriz nedir?
Bunu hakikaten açıklamalarını bekliyoruz?
Yapılan açıklamalar maalesef mutfakta ki yangını söndürmüyor.
Temmuz ayında Memur, Emekli,işçi,çiftçi aklınıza gelebilecek her kesim için bir iyileştirmenin yapılacağı AKP Hükümetinin yetkilileri tarafından söyleniliyor.
Alım gücünün artacağını bilhassa Haziran ayının 15'in de toplanacak olan tahviller ile Doların ateşinin söneceği belirtiliyor.
Bizler gazeteci refleksi ile bakıp göreceğiz.
Şunu belirtmek isterim ki, AKP hükümeti Ekonomi anlamında dip yapmıştır. Artık para politikası kabul görmüyor.
Haa unutmadan galiba bazı ülkeler ile yapılan swap anlaşmalarının da günleri dolmak üzere. TL verip Dolar aldığımız ülkeler galiba geri parasını istiyor.
Yeni bir swap anlaşması yapılabilecek mi? Cidden merak konusu...
Kalın sağlıcakla...
Osman Zahteroğlu
