USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

GELİN VE KAYNANANIN , DOKTOR HASAN İLE MUAYENE ANI

11-01-2021
Çok sevgili okuyucular, Doktor Hasan, Kilis'imizin ileri gelen eşraf bir ailesine mensup, çok sevilen, halkı ile iç içe bir arada büyümüş, sempatik , bilgili ve donanımlı bir doktoruydu. Kilis halkımız sağlıkla ilgili dertlerinde Ondan deva bulurlardı . Tabiiki Hak’tan da... Hastaları ile bir akraba veya arkadaş gibi samimi bir havada ve Kilis şivesini kullanarak konuşurmuş. Buradan kendisine Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanı Cennet olsun. Geçen gün, hemşehrili bir arkadaşımız bana özelden bir mesaj atmıştı. Mesajında annesi ile eşinin aynı gün Hasan Bey’e muayene olmaya gittiklerinden bu muayenenin oldukça ilginç olduğundan sözetti. Bana bu konuyu kaleme almamı rica etti. Bunun yanısıra yazımı çok beğenen Kilisli pek çok arkadaşlarım da Kilis şivesi ile ilgili bir makale yazmamı rica etmişlerdi. Bu muayenede müthiş bir mizah kokusu aldım ve şimdi sizlere, bu ilginç muayenenin tiyatro sahnesini açıyorum. Sitti Deyza sebehleyin karnında bir guruldama, meğdesinde bir bulanma , bir sancı ile uyanır. Gelini Emine de sufrada karnının ağrısından kıvrım kıvrım kıvranır. Kaç günden belli durmadan böbreklerinin ağrısından yakınır. Günde iki üç kelle de eptezhanaya ( tuvalet) kusmaya seyirdir( koşturur) . Evin erkeği Ökkeş, arvadının bu halına çok çalkanır . (üzülür ) “Bu beyle olmuycu arvat , seni böğün ( bugün ) Toktur Hesan'a götürüm . Ben zatan dün sıra aldımdı. Kalk hazırlan da gidek “ der. Emine asbabını( giysilerini) geyinir. Havışa ( evin bahçesi ) enerken Sitti Deyza bunları görür. -Kele Emine... !!!Nere gidorsuguz kez! - Heç ana Toktura gidoruk! - Niye neyin var kele? -Ana neyi , neyim var?Kaç günden belli böğrümün( böbreklerimin) ağrısından duramorum , niye görmon mu? -Yel girdi zahar! Paragınz( paranız) çooook.. hemen Toktura ulaşıng bakalım. - Heyyaaa.. Arvadı can, anası balcan! Gelin fukara kaynanasına herifinin yanında ustalığından (kurnazlığından) bir henek söylemez höser. ( susar ) - Ane Allahtan kork !! Arvat kaç günden belli meğdesinin, böyrünün ağrısından duramor görmon mu? - Benim de karnım ağror, sanki bağarsaklarım doğranor.... Bak anaya kalk gidek, seni de Toktura götürüm deyen var mı? - Öhöhhöhööö... Öhöhhöh höö deyi ağlar, döğünür . Allah benim canımı ala da... ellerinden eyle kurtulam !! Diye yalan yere ağlar. Olmayan gözyaşlarını, dolağının ( başındaki tülbenti nin ) ucuyla ikide bir siler. Hesıtlık ( kıskançlık) bu yaaaa! -Ya hevlevela, kuvvete illa.. billahil aleyyil azim! Der Ökkeş! - Kalk geyin de gidek kak !Şu çenenden kurtulak! Hemen yıldırım kimi geyinmeye gider. Arabaya binerler. Muayenehaneye gelirler. Aman Allahım ! Bu ne kalabalık ! İçeri ehşer ,mehşer yeri keder yeğin kalabalık1 Oturacak ne yer , ne yurt var, Muayenehanenin dereçlerinece (merdivenlerine kadar) adam dolu.. - Bi’ der Sitti Deyza: - Kele anam bu ne kalabalık! Sanki Kilis’te adam kalmamış ta heppisi bura gelmişler.. - Arvat sen gel şu kürsüye otur! Sancıdan ayakta duracak halın yok! -Bak arvadının canı nasıl kıymatlı!hemen genni kürsüye oturttu.. ben sancıdan geberorum, beni ayakta tuton! Ökkeş neredeyse delirecek. - Ane Allahısen hös artık! Başım , beynim kazan kimi oldu! Acı billokmacık hös beni sevorsan! Tam o sırada oda bakıcı hastanın adını çağırır. - Emine.....Zeytci ! - Kalk arvat seni çağırollar. O sırada Sitti Deyza ‘da ayağa fırlar, gelini ile muayene odasına girerler. Sekreter kız: “ Hanımlar, iki kişi birden almıyoruz! Teker teker gelin@ “der. Dr. Hasan masada oturmuş bir hastanın reçetesini yazmaktadır. Sitti Teyze ile de uzaktan akrabadırlar. Hemen lafa atlar Sitti teyze : - Kolay gelsin Hesan , oğlum! - Oooo1 Gel bakalım teyze . Hoşgelding! - Hoşbulduk! - Nasılsın? Nedek oğlum! Eyyilik yok artık bize şimden kelli ! Ökkeş devreye girer. Bizim Arvat yeğin heste Toktur Bey! Gel kızım şöyle bakım. Daha gelin ağzını açmadan: - Aman karnımda bir sancı Var, Eynen beni deli edor. -Sen gelin missin Sitti bacı@ susar. Tekrar geline sorar: Neyin var kızım? Karnım ağrır doktor Bey! - Başka? -Sitti Deyza gene atılır: - Karnıma bir sancı giror, eynen yılan kimi ! Sanki bir pıçaktan karnımın etlerini doğrollar. - kele anam sana sormadım! Geline sordum. Kelle mi bişiron? - Doktor Bey bezen midem , böbreklerim ağror da . Başka ne şikayetin var? Kaynana: Aman yavrım beni bir üşütme tutor , bütün ezem( vücudum) titror ! - Ya hevlevela... anam sana demiyorum ben! Niye heber anlamon? Geline döner ve bu defa : - Sen anlat! - Sancılanorum bezen. - Gel buraya! Elleri ile Emine ‘ nin karnının ortasına bastırır ! - Acıyormu? Sonra elini sağ tarafa bastırır . Emine canının açısından bir çığlık atar. - Tamam der , eline aldığı kağıda Yaptıracağı tahlilleri yazar. - Bege de yazıcın mı reçete? Artık sinir krizine giren Dr. Hasan Sitti Deyza yı çağırır. _ Benge bak Sitti deyza. Sening heçbirşeyin yok. Gel bakım yanıma. Eliyle Sitti teyzenin karnına bastırır. _ Karnıg ağror mu? _ He vallah yavrım. Sankılem karnımın içinde bir yılan dolanor. _ Temam bacım temam... Sen eve get verdiğim şu tozu suya kat iç. Karnıgın gazını alır. Birşeying kalmaz.... AYSEL MASMANACI BEŞOĞLU Eğitimci şair ve yazar