USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Malezya İslam Partisi Kongre İzlenimleri

11-09-2022

Malezya İslam Partisi Kongre İzlenimleri

Geçtiğimiz Cumartesi günü Malezya’nın iktidar ortağı partilerinden Malezya İslam Partisi’nin (PAS) Kota Sarang Semut (Kedah, Alor Star) kasabasında gerçekleştirilen ve binlerce kişinin katıldığı 68. yıllık Muktamar (genel kurul) toplantısına Saadet Partisi’ni temsilen davetli olarak katıldık. Bilindiği gibi partinin Genel Başkanı Sayın Abdül Hadi Awang ile merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hoca’mız arasında birçok testten başarıyla geçmiş yakın dostluk ve kader birliktelikleri vardı. İslam dünyasının işbirliği ve dayanışma içerisinde olabilmesi amacıyla D-8 gibi pek çok projede birlikte çalışmışlardı. Sayın Awang aynı zamanda mevcut iktidarda başbakanın Ortadoğu Özel Temsilcisi sıfatını da taşımaktadır. Partinin kadın ve gençlik gibi tüm kurullarının hazır bulunduğu kongre muhteşem bir atmosferde ve oldukça yapıcı konuşmalarla geçti. Her aşamadaki planlamasıyla saat gibi işleyen bir program oldu. Kongrenin ana teması “Malezya’nın Refahı” üzerine kurulmuştu. Biz de misafirler onuruna verilen yemekte hem kurumsal olarak Saadet Partisi’nin ve hem de Sayın Awang ile yakın dostluğu bulunan Genel Başkanımız Sayın Temel Karamollaoğlu’nun selamlarını ileten, genel kanaatlerimizi aktardığımız kısa bir konuşma yapma fırsatı bulduk.

Kongre izlenimlerimizi sizlerle paylaşırken bizim iç siyasetimiz için mukayese yapma imkânları da değerlendirilebilir. Sayın Awang’ın konuşmasını kısaca özetleyecek olursak Malezya gibi yüzde 70’i Müslüman, kalan yüzde 30’un ise baskın çoğunluğunun Çin kökenli vatandaşların olduğu bir ülkede yaklaşık yarım asırdır Müslüman olmayanların da oylarına talip olan bir partiden söz ettiğimizi hatırlatmakta fayda var. Hatta parti yapılanmasında “Müslüman olmayan üyeler komisyonu” bile kurulmuş. Kongrede Hint kökenli Budist bir Malezyalı üyeye çalışmalarındaki başarılarından dolayı hediye-plaket takdimi bile yaptılar. Konuşmasında Malezya toplumunu refaha ulaşmak için Kur’an ve sünnete davet eden Awang aynı zamanda bütün Malezya halkına mesajlarını iletmeyi hedeflemişti. Zaten Awang Bey de konuşmasının hemen başında partisinin “geçmişteki hatalarından ders çıkaranlar” başta olmak üzere herkese karşı müsamaha ve anlayışlı olacaklarını vurguladı. Burada altını çizmekte fayda var, bu müsamahanın bazı temel prensipleri, göz ardı edenleri kapsamamaktadır.

Kendisinin konuşma içerisinde görmezden gelinemeyecek bazı ilkelerden bahsederken yolsuzluk, akçeli işler siyaseti, koltuk düşkünü siyaset, hatalı davranışlar ve kötü yönetim gibi örnekler vermiş ve bu tür davranış ve tutumların kabul edilemeyeceğini vurgulamıştır. Bu uyarılardan da anlıyoruz ki siyasetin temel ilkeleri zamanla örselenebiliyor ve bu prensiplerin özellikle genç siyasetçilere sık sık hatırlatılması gerekiyor. Bu kötü davranışlarla mücadele edilmemesi hele kendisinin de kullandığı te’avun (işbirliği/yardımlaşma) adına görmezden gelinmesi, tabir caizse “hırsız bizim hırsızımız” denilerek tolere edilirse halkın desteğini kaybetmeye mahkûm olunur. Ama kendisinin de bahsettiği gibi genel prensiplere tabi olunması halinde toplumun her kesiminden destek alınabilir. Malezya siyasetinin bir parçası olan ittifaklarda İslami Partisi ülkenin özellikle kuzey ve doğu kıyılarında muhafazakâr seçmenin tercihinden öte gayr-i müslim Malezyalıların da oylarını alabilmesi için her kesimin hakkına ve hukukuna riayet edilmesi gerektiğinin farkındaydı. Zaten İslam dünyasının birliğini, Kudüs’ün özgürlüğünü, maneviyatı ve değerler eğitimini, herkese ulaşmaya çalışan teşkilatlanmayı hedefleyen bir siyasi partinin öncelikle kendi ülkesinde farklı kesimlerle barış içerisinde olması gerektiği çok açıktır. Kendi vatandaşlarını dışlayan ve ötekileştiren bir anlayışla ümmetin birlik ve beraberliğini kurmaya çalışmak da faydasız bir çabadan ileri gitmeyecektir. Uzun vadede İslam birliğinin hedeflenmesi kısa vadeli geçici politikalar üretmek yerine tüm dünyaya örnek teşkil edebilecek bir toplum oluşturmanın önemi ortadadır. Bu sebeple de partinin üst yönetiminde İslami duyarlılığı ile toplumsal hassasiyetlere dikkat edecek ilim insanlarının yer almasına dikkat edileceği izlenimi edindim. Burada amaç sadece birkaç milletvekilliği fazla çıkarmak değil şura ve toplumsal araştırmalarla önce halkın İslami bir toplumda yaşaması ve daha sonra da bunu diğer İslam ülkeleriyle birleştirme olduğu dile getirilmektedir.

PAS, ittihad-ı İslam idealiyle Malezya siyasetinde diğer partilerden farklı bir şekilde hem UMNO (Malaylar Ulusal Birliği) ile ilişkilerini sürdürebilirken hem de onların rakibi sayılabilecek BERSATU’nun (Malezya Yerlileri Birliği) liderliğindeki Milli İttifak’ı (PN) içinde yer alarak hükümetin bir parçası olmayı sürdürmektedir. Türkiye’den anlaşılması zor olan hususa burada değinmek faydalı olabilir. Zira Malezya’da iki büyük ittifak (BN, Milli Cephe ve PN, Milli İttifak) var ama aralarındaki ideolojik farklılıklar (gerçi her ikisi de sağ-muhafazakâr, genel anlamda) olsa da bizim anlayabileceğimiz anlamda bir koalisyon kurmuşlardır. Buradan, toplumun daha geniş kesimlerini temsil etmesi bakımından işbirliklerinin önemini hatırlatmak isteriz.

Gelecek sene Eylül ayına kadar yapılması gereken GE15, yani on beşinci genel seçimlerde partiler şimdiden aday belirleme ve seçim stratejilerinin esasları üzerinde durmaktadır. Elbette seçilecek adayların belirlenmesi önemlidir ama bizim izlenimlerimiz PAS’ın gelecek seçimlerde adayların önemli bir oranını kadınlardan ve gençlerden yana tercih edecekleri yönündedir. Bundan dolayı Awang Bey konuşmasında seçmenlerin kararlarını etkilemek için gençler ve kadınların kazanma ihtimali önde olan bölgelerde değerlendireceklerini özellikle ifade etti.

Müspet izlenimlerle Malezya’dan dönerken ekonomik yapısı sağlam bir ülkede şura gibi temel ilkelere vurgu yapılan bir siyasi partinin başarılı kongresinin bizim ülkemizdeki siyasi partiler için de bir örnek teşkil edebileceğini hissettik. Malezya’nın geleceğinde PAS’ın kalıcı olarak varlığını sürdüreceğini net olarak görmüş olduk. Pakistan Cemaat-i İslami lideri Sayın Siraj-ul Hak gibi birçok ülkeden gelen temsilcilerle yakın, çok önemli görüşmeler yaptık. Kongrenin Malezya ve PAS için hayırlı olmasını diliyorum. Üzerimize olan selamlarını da bu vesile ile hem bütün Türkiye’ye hem de Saadet Partisi kadrolarına iletmiş olalım.

Mustafa KAYA