USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

SANDIK DOLUSU FETVA

11-10-2021

SANDIK DOLUSU FETVA

Meşhur bir rivayet vardır:

Kanuni Sultan Süleyman Han’ın, vefat ettiğinde yerine getirilmesini istediği bir vasiyeti varmış. Bu vasiyet, şahsına ait özel bir sandığın kendisi defnedilirken mezarda yanına konulmasıymış.

Cenaze töreninde bütün devlet erkânı hazır imiş. Şeyhülislam Ebussuud Efendi’ye, Sultan Süleyman’ın böyle bir vasiyeti bulunduğu söylenmiş. Ebussuud Efendi, “Zinhar böyle bir vasiyeti yerine getirmeyesiniz, din-i mübine yani İslam’a uymaz” demiş. Sonra da içinde çok kıymetli özel eşyaların bulunduğu tahmin edilen sandığı açmalarını söylemiş. Bir de ne görsünler, sandığın içi, Kanuni’nin yapacağı işlerin, vereceği kararların dine uygun olup olmadığı hakkında şeyhülislamdan aldığı fetvalarla dolu imiş. Bunun üzerine Ebussuud Efendi, “Hey Büyük Sultan, sen Allah katında kendini temize çıkardın, mesuliyeti bize yıktın, biz nasıl bunun altından kalkacağız bakalım” diye ağlamış.

Bu rivayet doğru mudur, değil midir, üzerinde durmayacağız. Günümüze geleceğiz.

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın da yapacağı işler ve alacağı kararlar öncesi “fetvacı hocalar” ile istişare ettiğini, görüşlerini aldığını hep duyarız. Mesela daha belediye başkanlığı döneminde, “Geleceğin Başbakanı için fon oluşturma” konusunda görüş alıp ona göre işlemleri başlattığını hep duymuşuzdur. Buradan hareketle merakımızı tatmin babından hep düşünmüşüzdür:

Mesela, “İktidarın yanlışları ve haksızlıkları konusunu gündeme getirmek için doğruları söylemenin caiz olmadığı” fetvasına benzer olarak, siyasette yalan söylemenin, karşısındakileri aşağılamanın, alay etmenin, ötekileştirmenin, söz ve fiillerini çarpıtmanın caiz olup olmadığı konusunda görüş ve fetva almış mıdır?

Mesela devlet imkânlarının seçimlerde her şekilde kullanılmasının helal olup olmadığı konusunda görüş ve fetva almış mıdır?

Mesela, Müslümanların ülkelerini işgal etmeye yeltenen mütegallibe, zorba, sömürgeci devletlerin, bu girişimlerini önleyecek gücü olmadığı hallerde, sonunda masaya oturup pay almak gayesiyle, onlara yardım ve yataklık edip, elinden gelen desteği vermenin İslam’a uygun olup olmadığı konusunda görüş ve fetva almış mıdır?

Mesela Hıristiyan Birliği olan AB’ye girebilmek için Müslüman aile yapısını bozmak dâhil, fıtrata aykırı olan ETCEP eğitimleri dâhil, lanetli fiillerin faillerine özgürce icraat yapmaları için kolaylıklar sağlamak dâhil, gıdaların güvenliğini zedeleyici icraatlar için yasal kolaylaştırmalar yapmak dâhil, toplumu ifsat edici fiillerin önünü açacak yasal düzenlemeler yaparak taviz vermenin İslam’a uygun olup olmadığı konusunda görüş ve fetva almış mıdır?

Mesela halkı Müslüman olmayan ülkelerden et ithal etmenin İslam’a uygun olup olmadığı konusunda görüş ve fetva almış mıdır?

Mesela devlet eliyle kumar oynatmanın, bu kumar dolayısıyla hazineye gelen paylardan okullar, kreşler, eğitim müesseseleri veya ibadethaneler yapılmasının İslam’a uygun olup olmadığı konusunda fetva ve görüş almış mıdır?

Mesela devletin ekonomik hayatın içinden çekilip çıkarılması bahanesiyle üretim tesislerinin satılması, yıkılması, yok edilmesi, sonra da market işletmeciliği yapılmaya kalkışılması konuları bu “fetvacı hocalara” danışılmış mıdır?

Mesela yokluğun ve açlığın kol gezdiği bu zamanda, lüksün, israfın, şatafatın, saray inşaatlarının, gösterişin, makam saltanatının caiz olup olmadığı konularında fetva ve görüş almış mıdır?

Bunlar ve benzeri fiil ve icraatları için şayet almışsa, görüş ve fetvaları biriktirmiş midir? Bunların bir sandığa konulmasını ve mezarına beraber gömülmesini vasiyet etmiş midir? Şayet böyle bir vasiyeti varsa bu fetvalar vebalini ortadan kaldıracak mıdır? Münker, Nekir suallerine cevap verirken bu fetvalar işini kolaylaştırabilecek midir?

Ya Ebussuut Efendi, Kanuni’nin defin merasiminde gördüğü bu manzara karşısında ağlaması gibi “fetvacı hocalar” verdikleri fetvalar karşısında mesuliyet ve vebal dolayısıyla ağlarlar mı? Ağlasalar dahi bu onların vebalini ortadan kaldırır mı?

SANDIK DOLUSU FETVA

Fetvalar arşivlenir sandık sandık,

Hepsi faydalı, hepsi doğru sandık!

Bazen diyalogcu, bazen ılımlı;

Fark ettik, öğrendik ama usandık!

Ekrem ŞAMA