USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

TARAFLAR AÇMIŞ OLDUKLARI DAVADA TANIK OLARAK DİNLENEBİLİR Mİ?

05-04-2021
  Tanık denilen kişi, açmış olduğunuz davada söz konusu süreci gören, bilen ya da  süreçle ilgili  bilgisi bulunan kimse demektir. Davacı taraf olarak açtığınız  davanızda ya da size karşı açılan  davada;  hakim dilekçenizde anlattığınız olaylarla ilgili olarak tanık olarak gösterdiğiniz kişiye sorular sorarak gerçekte var olan durumu öğrenmeye  çalışmaktadır. Açmış olduğunuz davanızda siz, taraf sıfatıyla yer aldığınız için; tanık olarak beyanda bulunamayacaksınızdır. Lakin; davanın tarafı olarak,  hakime yine bildiklerinizi anlatarak dilekçenizde yazmış olduğunuz taleplerinizi ileri sürebilme hakkına sahipsinizdir. Davanız ile ilgili tanık olarak dinlenmesini istediğiniz kişilere örnek olarak; annenizi, babanızı, kardeşlerinizi, arkadaşlarınızı vb. kişilerin isimlerini verebilirsiniz. Bu kişilerin yapması gereken; duruşma günü ve saatinde mahkeme salonunda bizzat hazır bulunarak ne biliyorsa onu aynı gerçeklikle hakime anlatması gerektiğidir. Tanık olan bu  kişi,  mahkeme önünde dinlenmeden evvel öncelikle adı, soyadı, doğum tarihi, mesleği, adresi, taraflarla akrabalığının veya başka bir yakınlığının bulunup bulunmadığı, tanıklığına duyulacak güveni etkileyebilecek bir durumu olup olmadığı mahkeme tarafından sorulmaktadır. Bu süreçte; hakim ,  davanızla ilgili bilgi sahibi olan tanığınıza sorular yönelterek gerçekte var olan  olayla ilgili bilgi sahibi olup olmadığını anlamaya çalışmaktadır. Ayrıca ; tanığa , gerçeği söylememesi hâlinde yalan tanıklık suçundan dolayı cezalandırılacağı, doğruyu söyleyeceği hususunda yemin edeceği, duruşmada mahkeme başkanı veya hâkimin açık izni olmadan mahkeme salonunu terk edemeyeceği ve gerekirse diğer tanıklarla yüzleştirilebileceği de ifade edilmektedir. Kanunumuzda sayılan bazı kişilerin ise  tanıklıktan çekinebileceği düzenlenmiştir. Söz konusu bu kişilerin tanıklık yapmalarında herhangi bir engel yoktur; yalnızca tanıklık yapmak istemedikleri takdirde bu haklarından çekilebilirler. Tanıklıktan çekinme hakkına sahip bu kişilerin kim olduğuna değinecek olursak; nişanlınız, aranızda evlilik birliği kalmamış olsa dahi yani boşanmış olduğunuz eşiniz, sizin ve eşinizin altsoyu ve üstsoyu, sizinle arasında evlatlık bağı bulunan kimse, üçüncü derece de dâhil olmak üzere kan veya kendisini oluşturan evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi kayın hısımları (kardeş, hala, teyze, amca gibi) olan kimseler ,  söz konusu davada tanıklık yapmak istemiyorlarsa şayet tanıklıktan çekindiklerini bildirerek tanıklık yapmama hakkına sahiptir. Burada üçüncü derece de dâhil olmak üzere kan ve kayın hısımının ne olduğuna değinecek olursak ; Kan hısımlığı tarafların doğum ile oluşan akrabaları  anlamına gelmekte olup; kayın hısımlığı ise evlenmeniz ile ortaya çıkan akrabalık türü demektir. Yani sizin ; çocuğunuz , anne ve babanız birinci dereceden kan hısımınız olmakta olup;  kardeşleriniz, büyük anne ve büyük babanız ise ikinci dereceden kan hısımınızdır. Yine sizin ; kardeşlerinizin çocukları yani yiğenleriniz , amcanız, halanız, teyzeniz ve dayınız ise üçüncü dereceden kan hısımınızdır. Evlenmeniz halinde eşinizin annesi ve babası yani; sizin kayınvalide ve kayınbabanız olan kişi ise sizin birinci dereceden kayın hısımınız olup;  evlendiğiniz eşinizin büyük annesi ve büyük babası ve onun kardeşleri aynı şekilde sizin ikinci dereceden kayın hısımınız olmaktadır. Aynı şekilde evlendiğiniz eşinizin; kardeşlerinin çocukları, amcası, halası, teyzesi ve dayısı sizin üçüncü dereceden kayın hısımınız olmaktadır. Bu kişilerin söz konusu davada tanıklık yapmak istemesi halinde ise hukuken herhangi bir engel bulunmamaktadır.  Bu süreçte yargılamanın doğru bir şekilde ilerlemesi açısından  önemli olan ; tanık olarak dinlenen bu kişilerin  bildiklerini doğru bir şekilde tarafsız olarak anlatması gerektiğidir. Avukat Gülsen Tutoğlu avukatgulsentutoglu@gmail.com