USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

UMUT TACİRLİĞİ VE BELEDİYELERDEN BEKLENTİLER

18-11-2021

UMUT TACİRLİĞİ VE BELEDİYELERDEN BEKLENTİLER

Her sorunun çözüm odağı, sorumlusu bizzat makam ve imza sahipleri, yani yetkili konumundaki yöneticilerdir. İşin doğası gereği görev başında olan insanlar muhatap alınır.

Bu nedenle her ne kadar ülke geneline ilişkin konularda muhatap kitle olarak “iktidar” anılsa da iktidardan maksat şu veya bu parti değil bizzat “makamda oturan yönetim sahibi”kimselerdir.

Maalesef ülkesiyaseti,cumhur-millet ya da bakış açısına göre değişen çamur-zillet ittifakı olarak isimlendirilen ikili bir kamplaşmaya doğru evirilmiş durumdadır.

Bu kamplaşmanın orta yerinde durup da neoraya ne burayabulaşmamaya gayret eden, ikisinin arasında denge unsuru olmaya çalışanları da unutmamalı. Tabii bu konumda olup ne İsa’ya ne Musa'ya yaranamama pozisyonu da işin trajik yanı. Ezici kapitalist politika belli; ya bendensin ya düşmandan!

2019 YEREL SEÇİMLERİ VE SONUÇLARI

İşte böyle bir atmosfer sonucu 2019 yılında mahalli idareler seçimiyle Türkiye’nin önemli belediyelerinde başkanlıklar el değiştirdi. Bunun doğal sonucu olarak seçmendebüyük beklentiler oluştu.

Her partinin kendi programı, ideolojisi ve hedefine uygun çalışmalar yapması umulur.Nitekimbüyük umutlar ve vaatlerle işbaşına getirilen,çiçeği burnunda yeni seçilmiş başkanlardan daseçim propaganda döneminde sundukları projeleriyle yeni hizmetler vefarklı icraatlar beklenirdi.

Evet, muhalefette kalmış olmalarının ve uzun yılların hasret ve susamışlığının da bir neticesi olarakhalkın teveccühüne mazhar oldular.

Ne var ki bu beklentiler hemen hiçbir şekilde gerçekleşmedi. Başta İstanbul olmak üzere seçim öncesi halka umut vadeden, mütedeyyin kitleden, sağ kesimden geldiği, dini değerlere bağlı,düzgün aile yapısı imajıyla mensubu olduğu partiye göre çok müspet görünen bir ismin, ağzındaki laf kalabalığının ve kucaklayıcılığının seçim dönemine mahsus olduğunu büyük ölçüde gördük.

Büyük laflarla ortaya çıkan belediyelerin neredeysehiçbirinin dişe dokunur bir icraatının olmadığı ortada. Yardım faaliyetleri ile isimlerini duyurmaya çalışsalar da bu başkanların şehirlerininproblemlerini çözdüklerine dair bilgi yok.

Suçlayarak devraldıklarıbelediyelerde geçmişi gölgede bırakacak adım ve atılımlar henüz yok. “Temel Atmama Töreni” de işin cılkının çıktığının bir örneği olarak hatıralarda duruyor.

İCRAATLAR VE TRİBÜNLERE OYNAMAK

Şu ana kadar bu belediyelerde hemen hiçbir icraat değişmedi.İstisnalar kaideyi bozmaz.İçlerindekucaklayıcı, şeffaf ve halkın yanında olanları ayrı tutuyoruz.

Eskidenbazı başkanlaryolsuzluklarla anılmaktaydılar.Şimdi-başkaları kendilerini geçtiğinden- belki de ortamın getirdiği şartlarla bu iddia pirim yapmıyor.Zaten rant ve nemalanmak meşru bir hak olarak görüldüğünden kimse tınmıyor bile.

Bugün belediyelerin halka yararı olmayan uçuk-kaçık icraatlara para harcadıkları, reklamave tribünlereyönelik icraatlar peşinde oldukları aşikâr.

Belediye değişimlerinden sonra ülkede temel itibariyle belediyecilik anlayışında yeni bir vizyon ortaya konmadığı gibi, seçilenbaşkanlarında bu anlayışa katkılarıolmadı.

Bazı sivri dillilerinicraat yerine birebir polemiklerine şahidiz. Haklı bile olsalar bazı projeler üzerinden didişmeleri dışında iş icraata gelince devraldıkları görevi bir nokta daha öteye götürmediler.

Eski dönemlerin halktakiyorgunluğu sonrası belki sıradan hareketleri bile çok büyük takdire şayan işlermiş gibi görünüyor ama sonuç kocaman bir hiç.

Bugün temsil ettikleri kitlenin, bu ülkenin temel dinamiklerine ve değerlerine yönelik tutumlarının eskisi kadar sert olmayışı, kısmen bunların makul görülmesini sağlıyor. Yoksa belediye başkanları çok iyi icraat yaptıkları için değil!

BÜTÇE GİDERLERİ

Birbelediye üzerinden icraatları örneklendirmekgerekirse; eline geçen tüm imkânları önce kentin basketbol takımına harcayıp bir dönüşüm görmeyince, ikinci icraat olarak bütçe,futbol takımına aktarıldı. Evet, futbol takımıbir yerlere geldi. Ancak diğer taraftan şehrin başta alt-yapı sorunu olmak üzere neredeyse hiçbirsorunu çözülmedi.

Şovdan başka hiçbir getirisi olmayan uluslararası düzeydeki organizasyona ev sahipliği ile kentin tümgelirleri ve kaynakları bir yere aktarılıyor. Amakangren olmuş sorunlarda gözle görülür bir değişiklikyok.

Sonuçta bu belediye başkanları falan ilin, falan ilçesindeki bir dergi tarafından “yılın en başarılı belediye başkanı” seçiliyor. Filanca sivil toplum örgütü ya da organizasyonla“yılın yöneticisi” seçilip bununla avunuyorlar. Bu ödüllerin nasıl dağıtıldığı ortada. PR çalışmalarına kurban edilen şehrin sakinleri de her şeyin farkında!

Medya organlarında bol bol boy göstermekle “işini iyi yapıyor” izlenimi verilebilir. Ancak dünya kenti olabilecek bir şehri yoldaki çukurlarla baş başa bırakırsanız “bir şehrin sorununu çözemiyorsunuz, ülkeyi nasıl yöneteceksiniz” diye sormazlar mı?

Kaprislerinizle ve sözde hedeflerinizle değil başarıylasonuçlanmışprojelerinizle haber olun. Yapmanız gereken asli işlerinizle anılın. Polemiklerinizle değil icraatlarınızla gündem olun. Size oy veren ve vermeyen tüm seçmenin taleplerine odaklanın.

 İCRAATLAR, BEKLENTİLER VE SONUÇLARI

Evet, seçilen belediye başkanlarına,vaat ettikleri projeler için fırsat tanındı. Halk yeterince tepki göstermiyorsa, başarılı olduklarından değil halen kendilerinetanınan toleransın sona ermediğindendir.

Başkanların birçoğu sadece konser düzenleyen, heykel diken veyatarihe mal olmuş şahsiyetlerin istismarıyla anılıyor.

Alkolün yasaklandığı yere yeniden alkol getirmek ancak zekâ düzeyini ortaya koyar.Dinenyasak olmasının yanı sıra, sağlık açısından da zararlı olduğu için insanlaruzak tutulmalıyken,yasaklanan bir yere zorla alkol getirenler“bunların hepsi sarhoş”algısınahizmet etmiş olur.

2019 belediye seçimlerinden iki buçuk yıldan fazlası geçti, çoğu gitti, azı kaldı. İki buçuk yıldır belediye başkanlarının icraatları değilcumhurbaşkanı adayı olup-olmayacakları tartışılıyor.

Evet, yeni dönemde çok şey vaat edildi. Ama gerçekleşenler; bol bol heykel dikimi, konserler ve unuttuğumuz 28 Şubat post modern darbesinihatırlatan marşlar. Esasen bu marşların içeriğinden çok, darbe çığırtkanlığınınsembolü oluşuinsanları ürkütüyor. “Bunlar yeniden geleceğine bu halimiz daha iyi” dedirtiyorlar. Umut tacirliğini bırakıp beklentilere cevap verme vakti geldi de geçiyor da.

Doç. Dr. Necmettin Çalışkan 18.11.21