USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

VASİ TAYİNİ NE DEMEKTİR?

26-04-2021
  Vasi ; reşit olmamış küçükler ile kanuni hakları kısıtlanmış kişilerin,  kişiliği ve malvarlığı ile ilgili bütün menfaatlerini korumak ve hukuki işlemlerde bu kişileri temsil etmekle yükümlü olan kişidir. Vasi atama sebepleri temelde iki durumda söz konusu olabilmektedir. Bunlardan biri yaş küçüklüğü diğeri ise kısıtlılık halidir.  Kısıtlama sebepleri olarak;  bir kimsenin akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bulunması; alkol veya uyuşturucu madde gibi bir bağımlığının bulunması veya savurganlık gibi kötü hayat tarzına sahip olması, malvarlığını kötü yönetmesi sebepleriyle kendisine ve ailesine zarar vermesi gibi nedenler sayılabilmektedir. Bu gibi kişiler hakkında kısıtlılık kararı çıkarılabilmekte olup kendilerine vasi atanması söz konusu olabilmektedir. Söz konusu bu sebeplerle gerçekleştirilecek kısıtlama ve vasi tayini noktasında hâkim, kısıtlanması talep edilen kişiyi dinleyerek takdir hakkını kullanacaktır. Vasi atanmasını gerektiren bir diğer durum olan yaş küçüklüğüdür.  Medeni Kanun hükümlerine göre 18 yaşın altındakiler “küçük” olarak tanımlanmaktadır. Bu hususta velâyet altında bulunmayan 18 yaşından küçük her çocuk vesayet altına alınmaktadır. Hakkında kısıtlama kararı alınmasını istediğiniz kişiye vasi atanması için sizin, dava dilekçenizde söz konusu bu kişiye neden vasi atanması gerektiğine dair sebeplerinizi ve delillerinizi belirterek Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurmanız yeterli olacaktır. Bu süreçte ; kişinin vesayet altına alınması, vasi atanması, vasi değişikliği gibi konularda görevli ve yetkili mahkeme, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki Sulh Hukuk Mahkemesi‘dir. Bundan sonraki süreçte mahkeme kararıyla tayin edilen vasi denilen bu kişi ;  vesayeti altındaki kimselerin malları için defter tutarak , sulh hukuk mahkemesi hâkimine hesap verecek olup; bu mallar üzerinde, kural olarak tek başına tasarruf da edemeyecektir. Aynı şekilde ; vasi,  atandığı kişiyi ilgilendiren hukuki işlemlerde taşınmaz alımı, satımı ve rehnedilmesi gibi hususlarda Sulh Hukuk Mahkemesi’nden izin alarak gerekli işlemi yapabilecektir. Vasi, görevini yerine getirirken kusurlu davranışıyla vesayet altındaki kişiye zarar verirse şayet ; bu durumdan ötürü sorumluluğu da bulunmaktadır. Vasinin yaptığı  bazı işlemlerde Sulh Hukuk Mahkemesi’nin izninden sonra denetim makamı olarak Asliye Hukuk Mahkemesi’nin de izni gereklidir. Bu hususta vesayet makamı, Sulh Hukuk Mahkemesi olup; denetim makamı ise Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Örneğin; Vesayet altındaki kişinin evlât edinmesi veya evlât edinilmesi ya da vesayet altındaki kişinin mirasın kabulü ve mirasın reddi gibi, ölünceye kadar bakma sözleşmelerini yapmasında yani miras hukuku ile ilgili işlemlerde, Sulh Hukuk Mahkemesi’nin izninden sonra denetim makamı olarak Asliye Hukuk Mahkemesi’nin de ayrıca izni gereklidir. Vesayetin ne zaman sona ereceği ile ilgili olarak; özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkûmiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişiler üzerindeki vesayet, hapis hâlinin sona ermesiyle kendiliğinden sona erecektir. Kısıtlılar üzerindeki vesayet ise; vesayeti gerektiren sebebin ortadan kalkması üzerine vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemesi’nin kararıyla sona erecektir. Avukat Gülsen Tutoğlu                                                                                                                                                     avukatgulsentutoglu@gmail.com