VASİYETNAME HANGİ HALLERDE İPTAL EDİLİR?

Vasiyetname , bir kimsenin ölmeden önce son istek ve arzularını dile getirdiği sözlü veya yazılı olarak ortaya koyduğu beyanıdır.Miras bırakan , mal varlığının kimlere hangi oranda paylaştırılacağını yapacağı vasiyetname ile kendisi belirleyebilmektedir. Yapılan bu vasiyetname kanunda belirtilen şekil şartlarına uyularak yapılmadığı takdirde ise iptal edilebilmektedir. Öncelikle vasiyetname yapma ehliyeti açısından vasiyetname yapacak kişinin ayırt etme gücüne sahip ve 15 yaşını tamamlamış olması gerekmektedir. Medeni Kanunumuzda vasiyetnamenin iptal sebepleri belirtilmiştir. Bu sebeplerden ilk sırada miras bırakan kişinin tasarruf ehliyetinin yokluğu yani ayırt etme gücünün olmadığı anda vasiyetnameyi yapmış olması hali yer almaktadır. Yani; kişinin vasiyetname yaptığı sırada, yaşlılığından dolayı ayırt etme gücünü etkileyecek bir hastalığı varsa, mirasçılar yapılan bu vasiyetnamenin iptalini isteyebileceklerdir. İkinci iptal sebebi, vasiyetnamenin şekil şartlarına uyulmadan düzenlenmesidir.El yazılı vasiyetnameden örnek verecek olursak; miras bırakan bu vasiyetname türünü kendi el yazısı ile yazmak ve tarih atarak imzalaması gerekmektedir.Aksi şekilde yapılan el yazılı vasiyetname şekil yönünden sakat olup iptali istenebilecektir. Resmi vasiyetname açısından örnek verecek olursak bu türdeki vasiyetname düzenlenirken miras bırakan kişinin eşi, alt ve üst soy kan hısımları ile kardeşleri resmi vasiyetnameye tanık olarak katılamayacaktır.Şayet bu kişilerden biri resmi vasiyetnamenin düzenlenmesinde tanık olarak katıldıkları takdirde bu vasiyetname şekil yönünden sakat olup iptali istenebilecektir.Sözlü vasiyetname açısından olağanüstü durumların varlığı halinde miras bırakan bu vasiyetnameyi düzenleyebilmektedir. Şayet; miras bırakanın resmi veya el yazılı vasiyetname yapma olanağı bulunuyorken, sözlü vasiyetname yapmışsa yapılan bu vasiyetname geçersiz hale gelecektir. Kanunda sayılan üçüncü iptal sebebi ise Vasiyetnamenin içeriğinin ahlak ve adaba aykırı olması halidir. Şöyle ki; miras bırakan, yaptığı vasiyetnamesinde mirasçısının eşinden boşanması halinde ancak mirasına hak kazanacağını beyan etmesi içerik olarak doğru değildir. Kanunda sayılan dördüncü iptal sebebi ise Vasiyetnamenin; yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılması yani miras bırakan kişinin iradesinin sakatlanmış olması halidir.Örneğin ; miras bırakana ölmeden önce bakmakta olan kişi, onun istediği şekilde bir vasiyetname yapmazsa kendisine yani miras bırakana bakmaktan vazgeçeceğini söyleyerek ; miras bırakanı vasiyetname düzenlemeye sevk ederse bu vasiyetname tehdit altında düzenlendiği için iptal edilebilir. Miras bırakan hayatta iken vasiyetnamesini bizzat kendisi bozabilir veya bundan dönebilir. Mirasçılar ise vasiyetnameyi ancak miras bırakanın ölümünün ardından iptal ettirebilir.Söz konusu vasiyetnamede hakkı olan mirasçılardan her biri ve varsa vasiyet alacaklısı‘’Vasiyetnamenin İptali Davası’’açarak haklarını arayabileceklerdir. Vasiyetnamede hakkı olan mirasçılar bu davayı, miras bırakanın son yerleşim yerindeki Asliye Hukuk Mahkemesinde açması gerekmektedir.Ayrıca yapılan vasiyetnamede kanunda sayılan iptal sebepleri bulunmuyorsa yalnızca saklı payınızın ihlal edilmesi durumu varsa bu durum vasiyetnamenin iptal sebebi değildir. Çünkü; vasiyetname ancak kanunda sayılan sebeplerden birinin varlığı halinde iptal edilebilir.Saklı payın ihlal edilmesi ancak tenkis davasına konu olabilmektedir. Böyle bir durumda sizin Tenkis Davası açarak vasiyetname ile zedelenen saklı payınızı mahkemeden talep etmeniz gerekmektedir.Şayet ; Vasiyetnamenin iptal sebepleri varsa ve saklı payınız da ihlal edilmişse davanızın talep sonucunda Vasiyetnamenin İptaline bu olmadığı takdirde Vasiyetin Tenkisine şeklinde belirtmeniz daha uygun olacaktır. Söz konusu Vasiyetnamenin İptali davasının açılması belli bir süreye tabidir. Şöyle ki; Vasiyetnamenin iptal edilmesinde menfaati bulunan mirasçıların; öğrenme tarihinden itibaren bir yıl, her durumda iyi niyetli davalılara karşı on yıl ve iyi niyetli olmayan davalılara karşı için yirmi yıl içinde davalarını açmaları gerekmektedir. Açacağınız dava hak düşürücü süreye tabi olduğu için süreleri kaçırmamanız önem arz etmektedir. Avukat Gülsen Tutoğlu avukatgulsentutoglu@gmail.com .