USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

YETMİŞİNDEN SONRA (2)

23-04-2021
  Kızının o kadar İtirazlarına rağmen iki apartman ilerideki taksi ziline basmıştı bile. Kızı ile kendi evi arasındaki mesafe kırkbeş dakika idi. Kızına ve arkadaşlarına mahçup olmamak için bu mesafeyi ve kaybettiği zamanı o enfes dolmalarıyla telaffi etmesi gerektiğini düşünüyordu. Kaybı sadece aradan geçen iki saat olacaktı. Zaten misafirler geç saatlere kadar oturacakları için müsterihti. Anahtarı çevirip kapıyı açınca salondan bir kadın sesi geliyordu. -Nacicim, eşinin gelmeyeceğinden eminsin değil mi? -Yok bir tanem! Yarından önce dönmez... -Ay çok heyecanlıyım. Bana bir bardak su verir misin? -Bırak şimdi suyu muyu... Asıl ben sana çok susadım... Heyecandan Lütfiye hanımın içeri girdiğini bile farketmemişlerdi. Lütfiye hanımın kapıyı kapatacak mecali  kalmamış, duyduklarının karşısında  olduğu yerde adeta donup kalmıştı. Duyduklarına inanamıyordu. Kırk yıldan beri aynı yastığa baş koyduğu, sevip saydığı kocası bir kadınla berabermiş.  Bir an bunun kötü bir rüya olduğunu düşündü. Veya kötü bir hayal, ya da tatsız bir şakaaa!!! Titreyen dizleri ile bir kaç adım  attı... Kocası siyah saçlı esmer bir kadına sıkı sıkıya sarılmıştı...  Bir ara kocası ile gözgöze geldiler. Naci Bey, hemen oturduğu kanepeden doğruldu, saçını başını düzeltti. Aniden ayağa fırladı. Kanepedeki kadın da ayağa kalktı, oradan kaçmaya çalışıyordu. Lütfiye hanım, boğazına düğümlenen yumrukla titreyen bir sesle, elini uzatarak; -Durun! Diyebildi. Kocası: Hayatım, hani sen Esra' ya gitmiştin, ne çabuk geldin? Lütfiye hanım öfkeden gözleri ayrılmış, elleri titreyerek kadını işaret etti. -Naci bu kadın kim? Naci bey birden: -Şey hayat'ımmm! Adını ben de bilmiyorum. Mersin'e giderken trende tanıştık. Para cüzdanını kaybetmiş. Gidecek bir yeri de yok! Ben de adres verdim geldi. -Öyle mi Naci? O halde bu kadıncağazın karnı da açtır  şimdi. Dolmaları getireyimde yesin bari. -Getir Hayat'ım getir! Sevaptır. Ne de olsa Tanrı misafiri... Lütfiye hanım aniden, balkondaki henüz soğumamış olan dolma tenceresini kaptığı gibi Naci Bey' in kafasına çevirdi... Adamın kafasından dolmalar yağmur gibi dökülürken,  Tanrı misafiri (!) ayakabısını  çiftlemiş kaçıyordu... AYSER MASMANACI BEŞOĞLU Eğitimci şair ve yazar