KİLİS MEMUR-SEN'DEN BASIN AÇIKLAMASI, ŞİDDET VİRÜSÜNÜN AŞISI, ÖRGÜTLÜ MÜCADELEDİR

GENEL - 3 yıl önce

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü hasebiyle Kilis Memur-Sen Kadın Komisyonu Başkanı Nihal Genç basın açıklaması yaptı. "Şiddetin tarih boyunca insanlığın temel sorunlarından birisi olageldiğini söyleyen Genç; şiddetin çocuklar, yaşlılar ve kadınlar olmak üzere bütün toplumu tehdit eden kötücül bir olgu olduğunu; dil, din, ırk, sınıf, etnisite, mezhep, cinsiyet ayırt etmediğini, bu yönüyle sadece toplumun bir kesiminin sorunu olmadığını, bu kadar yaygın ve yıkıcı bir sorun karşısında hem küresel düzlemde hem de çok yönlü örgütlü mücadelenin geliştirilmesinin zorunlu olduğunu söyledi. Nihal Genç, açıklamalarına şöyle devam etti: "Güçlünün zayıfa karşı uyguladığı, insan onurunu zedeleyen şiddet, bazen yaşam hakkını ihlaline varacak boyutta yıkıcı sonuçlar doğurmaktadır. Savaşlardan, mülteci kamplarının ağır şartlarından, ücret adaletsizliğinden, çalışma ortamındaki eşitsizliklerden, iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uyulmamasından, sosyal dejenarasyondan, yoksulluktan ve aile içinde meydana gelen şiddetten en ağır şekilde kadın ve çocuklar etkilenmektedir. Dünya genelinde sayıları 60 milyonu bulan sığınmacı/mülteciler insan onurunu dikkate almayan yasalar ve uygulamalar nedeniyle ağır şartlar altında yaşamlarını sürdürmekte, bu ağır koşullardan da en fazla kadınlar ve çocuklar etkilenmektedir. Türkiye’deki göçmen kadınların yaşamlarının, onurlarının ve emeklerinin korunması tüm siyasi mülahazaların üstünde insani bir görevdir. Göçmen karşıtı düşmanca söylem ve eylemlerin mülteci kadın ve çocukların şiddete maruz kalmalarına neden olduğu/olacağı unutulmamalıdır. Kadına şiddete karşı politikaların geliştirilmesinde ve uygulanmasında emek örgütlerinin önemi tartışmasızdır. Emek örgütleri; şiddet bakımından yüksek riskli meslek gruplarının belirlenmesi, farkındalık çalışmaları yürütülmesi, toplu sözleşme görüşmelerine bu konunun dâhil edilmesi, uygulamaların izleme ve değerlendirmelerinin yapılması, iş yaşamında kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi hususlarında kritik kurumlar ve önemli paydaşlardır. Kadınların karar mekanizmalarında yer alma oranının düşüklüğü ve kariyerlerinde belli bir yerden sonra yükselmelerinin önünde görünmez engellerin çıkması, hem kamuda hem özel sektörde devam etmektedir. Annelik ücret farkı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çözülmesi gereken problemlerdendir. Kadınların kariyer yolculuklarını kısaltan ayırımcılığın ortadan kaldırılmasında, kadının analık haklarının korunması ve iş-aile hayatını uyumlaştıracak politikaların geliştirilmesi önemli ve gereklidir. Ayrıca, çalışma yaşamında şiddet, üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir iş sağlığı ve güvenliği sorunudur. Çalışma hayatının her aşamasında karşılaşılan yıldırma ve tacizler bir bütün olarak mobbing bağlamında işyerinde şiddet olarak görülmelidir. Bu bağlamda 5. Dönem Toplu Sözleşme tekliflerimizin önemi gün geçtikçe artmaktadır. İş yerlerinde kreşlerin açılması, doğum izinlerinin artırılması ve kadın kamu görevlilerine yönelik mobbinge artırımlı ceza uygulanması taleplerimizin takipçisi olacağımızı yineliyoruz. Covid-19 pandemisi küresel ekonomik sistem üzerinde yıkıcı tesirinin yanı sıra çalışma hayatında şiddeti artıran bir etkendir. Çalışma hayatı dinamiklerinde yeni bir faktör olan pandemi bir yandan işsizlik sorununu arttırırken öte yandan kamu görevlilerinin iş yeri güvenliğini de tehdit etmektedir. Pandeminin çalışma hayatında şiddeti yaygınlaştırması başta sağlık çalışanları olmak üzere bu süreçte iş yükleri artan tüm çalışanları tehdit etmeye devam etmektedir. Bu vesile ile tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de salgınla mücadelede öncülük eden başta sağlık çalışanları olmak üzere tüm emekçilere yönelik saldırıları kınıyor ve kamu iradesini gerekli tedbirleri almaya davet ediyoruz. Bu süreçte Kovid-19 tedbirleri kapsamında uzaktan eğitim veren başörtülü kadın kamu görevlilerine yönelik nefret söylemleri ve ayırımcılığına da tanıklık ettik. Sendikal misyonumuzun gereği olarak, bu menfur hadiseyi Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumuna taşıdık ve nihayetinde yetkili merci olayda ayırımcılık yasağının ihlal edildiğine hükmetti. Geçmişte ülkemizde kadın kamu görevlilerinin çalışma özgürlüğünün, kitlesel düzeyde kısıtlayan bu tür yaklaşımlara her ne düzeyde olursa olsun karşı olduğumuzu yinelemekte fayda görüyoruz. Fransa'da geçen yıl gerçekleşen İslamofobik saldırıların yüzde 70'inin kadınlara karşı gerçekleştirildiği göz önünde bulundurulduğunda, islamofobiyi kadına yönelik şiddetle birlikte ele almamız gerektiği açıktır. Başörtülü kadınların kamusal alanda varlığını yasaklayan isamofobik anlayış küreselleştiği oranda, bu çarpık anlayışla emek örgütleri olarak mücadelemizin de küreselleşmesinin gerekliliğine inanıyoruz. 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü vesilesi ile Memur-Sen Kadınlar Komisyonları olarak diyoruz ki; Kadına karşı şiddetin karşısında durmak hayatı savunmaktır. Bu savunmanın hakkıyla yapılması için şiddeti cinsiyetler arası değil zihniyetler arası bir çatışma olarak ele almak gerekir. Kadına karşı şiddete karşı çıkmak; çocuğa karşı şiddete, yaşlılara karşı şiddete, yetişkinlere karşı şiddete yani bir bütün olarak şiddet olgusuna karşı çıkmaktır ki bu şiddeti olağan gören zihniyetle mücadeleyi gerektirir. Zihinleri enfekte ederek kuşaktan kuşağa aktarılabilen şiddet virüsüne karşı mücadele bütünsel ele alınmalı ve örgütlü mücadele ile yürütülmelidir. Biliyoruz ki, şiddete bütüncül yaklaşımın bir diğer yansıması çalışma hayatında şiddeti ortadan kaldırmaktır. Zira İş hayatında şiddet sonlanmadan toplumsal yaşamda şiddeti azaltmak mümkün değildir. Bu yönüyle işyerlerinde şiddet ve tacizin ortadan kaldırılması için sosyal diyalog mekanizmalarının etkinliği arttırılmalıdır. Kamu hizmeti verirken şiddete uğrayan kamu görevlileri için mevzuatta gerekli düzenlemeler ivedilikle yapılmalıdır. Bu düzenlemeler, sendikalara ve diğer paydaşlara çalışma dünyasında şiddet ve tacizle mücadele konusunda küresel ölçekte ivme kazandıracaktır. Bu önemli gün vesilesiyle; Covid-19 pandemisi sürecinde görevlerini yerine getirmeye çalışırken şiddet ve kötü muameleye maruz kalan kadın kamu görevlileri başta olmak üzere tüm emekçileri selamlıyor ve şiddetle mücadelede yanınızdayız diyoruz. Kapitalizmin ürettiği emek sömürüsünde kadınların ucuz iş gücü olarak kullanılmadığı, emperyalizmin ürettiği savaşlarda kadınların insan ticaretine kurban verilmediği, kadınların toplumsal yaşamda hakları ile korunduğu ve fırsatlara erişimde eşitliği yakaladığı adil bir dünyanın mümkün olduğuna inanıyoruz" dedi. Abit Demir
Haftanın Öne Çıkanları

ÇANAKKALE TIRINI GEZDİLER

2020-11-24 12:52 - GENEL

ÖĞRETMENLER GÜNÜNDE ATATÜRK ANITINA ÇELENK SUNULDU

2020-11-24 12:38 - GENEL

BÜLENT ARINÇ YİK ÜYELİĞİNDEN İSTİFA ETTİ

2020-11-24 17:12 - GENEL

KİLİS'E GELEN MHP AYDIN İL BAŞKANI ALICIK, MHP KİLİS İL BAŞKANI DEMİR İLE GÖRÜŞTÜ

2020-11-23 14:47 - GENEL

İHTİYAÇ SAHİBİ SURİYELİ AİLELERE MEYVE

2020-11-21 16:58 - GENEL

KİLİS MEMUR-SEN'DEN BASIN AÇIKLAMASI, ŞİDDET VİRÜSÜNÜN AŞISI, ÖRGÜTLÜ MÜCADELEDİR

2020-11-25 10:18 - GENEL

KİLİS TARIMINI KONUŞTULAR

2020-11-23 14:14 - GENEL

GELECEK İL BAŞKANI KOSKA "TÜM ÖĞRETMENLERİMİZİN GÜNÜNÜ KUTLUYORUM"

2020-11-24 13:07 - GENEL

ÜLKÜ OCAKLARI BAŞBUĞ TÜRKEŞ İÇİN FİDAN DİKECEK

2020-11-24 16:48 - GENEL

13 BİN 800 LİRA PARASI GİTTİ

2020-11-24 16:30 - GENEL

İlgili Haberler

Marketlerde gıda denetimi yapıldı

08:25 - GENEL

Aşiret düğününde takılar valizlerle taşındı

08:56 - GENEL

20 bin sözleşmeli öğretmen ataması başvuruları 20 Mayıs’ta başlıyor

10:10 - GENEL

Gece uyurken telefonu hacklendi, 10 dakikada 300 bin lira dolandırıldı

09:33 - GENEL

Kilis'te başı boş gezen köpeklere kim el atacak?

12:50 - GENEL

Günün Manşetleri

10 yerinden bıçaklanan kadın hayatını kaybetti

08:34 - ASAYİŞ

Silahlı kavga: 1 ağır yaralı

08:33 - ASAYİŞ

Atık ahşaplar, depremzede vatandaşın gelir kapısı oldu

08:31 - YEREL

Sulama kanalına giren 9 yaşındaki çocuk öldü

08:28 - ASAYİŞ

Takla atan aracın sürücüsü yaralandı

08:27 - ASAYİŞ