AVRUPA BİLİM SAYESİNDE EKONOMİK ÜSTÜNLÜK SAĞLADI
1700 lerde başlayan aydınlanma ve bilimsel devrimler ile, İslam medeniyeti ;batı karşısında sürekli gerileyen bir konumda bulunuyor.
Özellikle bu yüzyılın başında ,bilim sayesinde ulaştığı teknik ve ekonomik üstünlük ile, batı sadece islam medeniyeti değil ;tüm dünya medeniyetleri üzerinde psikolojik, ekonomik, siyasi ve kültürel bir üstünlük sağladı.
Bu ağır ve çaresiz yenilgi karşısında islam ülkelerinde tepkisel uyanış ve diriliş hareketleri gelişti ise de. sonuç ortada.
Batının geçen yüzyıl emperyal ve baskıcı tutumu, islam medeniyeti aydınlarında kolaycılığa kaçan bir yöntem gelişmesine yol açtı.
Batının kendi toplumunda bilim, düşünme, felsefe, sanat, teknoloji, siyasal yaşam, hukuk ..vs
Konularında neden ve nasıl bu kadar ileri gidebildiğini analiz etmek ve ders almak yerine, emperyal, politik hatalarını kullanarak , yenemedikleri batıyı , bu konuda eleştirme kolaycılığı ve basitliğine kaçtılar.
Tek dişi kalmış medeniyet bakışı ile geniş kitlelerde oluşturdukları nefret.
Batının bilim, felsefe, kamu düzeni, ekonomik yapısı..vs konularındaki değerlerine de mesafeli toplumlar oluşmasına yol açtı.
Bugün hala aydınlar arasında bile, tüm batı değerlerine hayran, batı kamu düzenine ve hukuk sitemine hayran, her türlü batılı bilimsel verilere güvenen, başı sıkıştığında Avrupa insan hakları mahkemesi diyen.
Sağcı, solcu, kemalist aydınlar ve okumuşlar mevcut.
Aynı bireyler, iş politik söyleme gelince, hala paranoya içerisinde, 1950 model antiemperyalist söylemleri konuşuyorlar.
Bir de bu işin maddi ve manevi rantını yiyen kalemşörler, yazarlar var.
Bunlar da ileri düzeyde batı paranoyası ve komplolar ile, kendilerini takip eden , ve olaylar hakkında bilgisi olmayan bizlerin, duygularına seslenerek, hak edilmemiş konumlar, maddi imkanlar kazanıyorlar.
Ben , batı -doğu ayrımını çok politik buluyorum.
Bu politik ayrımın, her iki medeniyette de ;siyasiler, ve politik yazarlarca istismar edildiğini düşünüyorum.
Bizleri kullanarak güç ve para devşiren bu tiplerden uzak durarak, tüm insan kardeşlerimizi tanımanın, sevmenin daha insani ve çıkarlarımıza uygun olduğu kanaatindeyim.
Ahmet BULUT
