USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

MÜSLÜMAN GENÇLER İÇİN DİRENİŞ ÇAĞRISI

18-11-2021

MÜSLÜMAN GENÇLER İÇİN DİRENİŞ ÇAĞRISI

Müslüman gençler!

Sorgulayacaksanız dininizi değil önce bu bozuk düzeni sorgulayın! İsyan edecekseniz ana-babanıza değil bu ahlâksız düzene isyan edin! Başkaldıracaksanız ailenize değil bu çürümüş ve kokuşmuş düzene başkaldırın! Terk edecekseniz değerlerinizi değil bu bozuk düzenin dayatmalarını terk edin! Çünkü şikâyet ettiğiniz ne varsa bu bozuk düzenin eseridir.

Müslüman gençler!

İtiraz edecekseniz önce sizi borçla ve faizle köleleştiren bu ekonomik sömürü sitemine itiraz edin. Evlenmek istediğinizde sizi faize yönlendiren, iş kurmak istediğinizde sizi faize yönlendiren, ev almak istediğinizde, araba almak istediğinizde sizi faize yönlendiren bu bozuk düzene itiraz edin. Hayatınızı kredi kartlarıyla ve bankamatiklerle kuşatan, size cebinizdeki paranız ve kredi kartı limitiniz kadar değer biçen, elinizdeki diplomanızla bile size bir ekmek kapısı açamayan bu bozuk düzene itiraz edin!

Müslüman gençler!

Sesinizi yükseltecekseniz önce bu ahlâksız düzene karşı sesinizi yükseltin! Kendi halkının kadınlarını zina hanelerde vesikalı köle olarak çalıştıran, bu ahlâksızlığı bir sektör haline getirip vergi alan, zinayı ucuzlatıp evliliği pahalılaştıran, genç yaşta evliliği suç sayıp genç yaşta zinayı çağdaşlık ve seviyeli bir birliktelik olarak gösteren bu ahlâksız düzene karşı sesinizi yükseltin!

Müslüman gençler!

Karşı çıkacaksanız önce bu haramı meşrulaştıran sisteme karşı çıkın! Kumarı kendi toplumunun gençlerine Milli Piyango, TOTO ve LOTO ambalajlarıyla pazarlayan, içkiden kazandığı parayı milli gelir olarak bütçeye dâhil eden, Allah’ın haram kıldığı tüm sapkınlıklara dernekleşme ve propaganda özgürlüğü verip “başımızın üstünde yerleri var” diyen bu haramı meşrulaştıran sisteme karşı çıkın.

Müslüman gençler!

Reddedecekseniz önce namaz kılan köleler olmayı reddedin. Namazını kılan ama siyasete karışmayan, namazını kılan ama ekonomiye karışmayan, namazını kılan ama hukuka karışmayan yani namazda secde ettiği Allah’ın emirlerinin hayata hâkim olması için hiçbir hedef ve ideali, hiçbir kaygı ve endişesi, hiçbir çaba ve gayreti, hiçbir plan ve projesi olmayan sıradanlaşmış, rutinleşmiş, mekanikleşmiş bir karakter olmayı reddedin!

Müslüman gençler!

Düzeltecekseniz önce bu eğri tezgâhı düzeltin! Sürekli haksızlık ve adaletsizlik üreten, zengini daha zengin, fakiri de daha fakir yapan, serveti sürekli zenginler arasında dolaştıran, yalnızca güçlülere insanca yaşama hakkı tanıyan, kuralları yalnızca garibanlara uygulayan, sömürüyü ve köleleştirmeyi meşrulaştıran bu eğri tezgâhı düzeltin.

Müslüman gençler!

Talip olacaksanız bu bozuk düzeni işletmeye değil onu değiştirmeye talip olun! Haksızlığın yerini adaletin, ahlâksızlığın yerini ahlâkın, sömürünün yerini adil bir paylaşımın, köleliğin yerini hürriyetin, kula kulluğun yerini Allah’a kulluğun, açlık sınırında bir yaşamın yerini insanca bir yaşamın alacağı yeni ve adil bir düzen kurmaya talip olun!

Müslüman gençler!

Koşacaksanız bunalıma, buhranlara, yalnızlığa ve günahlara değil mücadeleye ve direnişe koşun! Şahit olduğunuz yanlışlar, haksızlıklar, ahlâksızlıklar, adaletsizlikler, kul hakları ve haramlar sizi bir kenara çekilmeye ve bunalıma girmeye değil mücadeleye etmeye teşvik etsin. Yaşadığınız zorluluklar, sıkıntılar, krizler ve problemler sizi ezilmeye değil direnmeye davet etsin. Bu bozuk düzenin sizi ezmesine ve bir kenara atmasına asla izin vermeyin.

Müslüman gençler!

Mücadele edin! Bir haksızlığa karşı çıkın! Bir iyiliği tavsiye edin! Bir kötülüğe engel olun! Bir yetimin başını okşayın! Bir garibin evini ziyaret edin! Okuyun, yazın, konuşun! Ana-babanıza hürmet edin! İyi bir evlilik yapın! Ailenize sahip çıkın! Helal kazanç peşinde koşun! Gözünüzü haramdan koruyun! Elinizden geleni yapın!

Ama asla pes etmeyin!

Asla dertsiz ve tasasız bir hayat hayal etmeyin! Aksine dertlerle ve tasalarla mücadele edebilecek kadar güçlü bir şahsiyet olma hayali kurun! Sabredin! Direnin! Ve deyin ki: “Rabbim benimle birliktedir ve bana elbette bir çıkış yolu gösterecektir...” (Şuara, 62)

Abdülaziz Kıranşal