DEMOKRASİ KALİTESİ OLARAK PAYLAŞMA KAPASİTESİ
Kaliteli bir demokrasi; bana göre günümüzde iki temel değer taşıyor.
Çoğulculuk ve uzlaşma kapasitesi.
Çoğulculuk ;iktidarı kullanır iken, azınlıkta kalan düşünceleri dikkate alarak politikalar üretmek ve bir gün o düşüncelerin de çoğunluk olabilme kapasitesine saygı duymaktır.
Ülkemizde tecrübe ettiğimiz bir gerçeklik olarak, çok yüksek oylar ile halk desteği görmüş politik guruplar, çok büyük oy erimeleri ile azınlığa düşmüş, tersi olarak çok az oylar ile temsil edilen aktörler ve düşünceler hızla, iktidar olmuşlardır.
Tarihten ders alıp, evrensel demokrasi kalitesini içselleştiren bir politik zihnin. Ülkeyi bir gün muhalefete düşecekmiş gibi yönetmesi beklenir.
En az oyla bile temsil edilen düşünceye sahip bir bireyin kendini birinci sınıf hissetmesi, kendisine eşit ve adil davranıldığını hissetmesi çoğulcu demokrasi için hedeftir.
Uzlaşma kültürü ise, müzakereci demokrasilerin en belirgin özelliğidir.
Bir ülkede birlikte yaşadığımız tüm bireylerin, bizler kadar devlet yönetiminde, devlet imkanlarında hakları olduğunu görebilme becerisi, uzlaşmak için ön koşuldur.
Müzakereci demokraside, Kararlar oy vermenin de ötesinde felsefik ve bilgece tartışma ve müzakere sonucunda alınır. Daha çok bilgiye ve bilen uzmana danışıldığı bir yönetim şeklidir bu.
Hızlı ve diğerlerini ikna etme ihtiyacı duymadan, karar alma imkanı vermesi çoğunluk demokrasisi için kısa sürede avantajmış gibi görünebilir.
Ancak ;yönetim dışı insanların memnuniyetsizliğinde artışa, oplumun tümünün akıl birikimini kullanmadığımız için verimsizliğe, toplumsal uzlaşı, adalet ve ahlak algılarında erozyona yol açarak , uzun vadede ciddi sorunlara yol açabilmektedir.
Dünya yakın gelecekte dijital demokrasiye geçecek görünüyor. Kararların bizzat dijital atmosferde bire bir alındığı. Etkileşim için bilgelerin takip edildiği farklı bir demokrasi olacak.
Ülkemizin hala çoğunlukçu demokratik sistem ile; huzur, barış, ahlak, erdem ve zenginliği dünya kalitesinde üreteceğine inanmak;
Ancak dünyanın gelişim seviyesini bilmeyince mümkün oluyor.
Ahmet Bulut