Şen yaptığı açıklamasında ‘’Elbeyli Geçici Barınma Merkezi halk arasında kamp olarak bilinen merkez 3 Haziran 2013 yılından itibaren Suriye uyruklu vatandaşlarının barınma ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla faaliyet göstermektedir. Yaklaşık 25.000 kapasiteli barınma merkezinde halihazırda 8000 Suriyeli mülteci mevcuttur.
Ülkemizin çeşitli şehirlerinde aynı fonksiyonu karşılayan merkezler mevcuttu. Hatta birçoğu planlı programlı ve düzenli bir şekilde peyderpey boşaltıldı. Adıyaman, İslahiye, Nizip, Şanlıurfa, Midyat, Hatay/Apaydın ve Kilis/Öncüpınar bunların somut örnekleridir. Göç idaresinin ani bir şekilde kapatma kararı alması şehrimizde ve bölgemizde bir çok soruna kapı aralamaktadır. 6 Şubat depremi ile yaşanan konut ihtiyacı bunların başında gelmektedir. Bir çok kişi ev bulamamaktan ve yaklaşan kış şartlarından dem vurmaktadır.
Kapanma kararının kurumlararası bir eşgüdüm yapılmadan alınması da başlı başına bir sorundur. Kamp içerisinde 1 anaokulu, 3 ilkokul, 2 ortaokul, 1 lise ve 1 halk eğitimi merkezi bulunmaktadır. Bu okullarda yaklaşık 13 yönetici 160 öğretmen 40 yardımcı personel ve 3500’ e yakın öğrenci bulunmaktadır. Bu veriler ayan beyan ortada iken zaman ve zemine uygun olmayan bu karar Kilis okullarını ciddi manada tehdit etmektedir. Eğitim öğretimin başladığı tarih hiç dikkate alınmadan verilmiş bu karar bir çok mağduriyeti beraberinde getirmektedir. Kilis merkezinde bulunan okulların fiziki yapısı ve öğrenci mevcutları düşünüldüğünde de acı bir tabloyla karşı karşıya kalmaktayız. Bu okullar ve öğrenciler için bir çok senaryo yetkililer tarafından illaki düşünülmüştür. Fakat kapanma tarihinin 20 Kasım olarak işaret edilmesine rağmen somut bir bir adım atılmamıştır. Olası bir öğrenci hareketliliğinde okullarımızın da demografik yapısında yabancı uyruklu öğrenci artacak şekilde dengesi bozulacaktır. Plansız programsız hareket edilmesi problemlerin temel kaynağıdır. Onurlu ve gönüllü geri dönüşün boyutu değişmişcesine faturası Kilis’e kesilmektedir.
Eğitim Bir-Sen olarak konuyu başından beri yakından takip etmekteyiz. Hiçbir öğretmenimiz hiçbir yöneticimiz ve okullarımızda yardımcı personel olarak çalışanlarımız mağdur edilmemelidir. Kurumların yapılarını koruyarak şehrin eğitim öğretimde yük olmaktan ziyade yük alacak şekilde planlamalar yapılmalıdır. Kampın kapanma takvimi bir plana bağlanmalı eğitim, sağlık, sosyo kültürel hizmetler ve geri hizmetler olmak üzere her boyutuyla yeniden ele alınması gerekmektedir. İşin sadece kampı kapatıp kapıya kilit vurmaktan ibaret olmadığının bir an önce farkına varılmalıdır’’ dedi.
(Haber Merkezi)
