KURTULUŞ SAVAŞI DEVAM EDİYOR
KİLİS
Bugün Kilis’imizin kurtuluşunun 100. yıl dönümü. Sevinç gösterileriyle kurtuluşumuzu kutladığımız bugünde dikkatinizi bir yöne çekmek istiyorum;
“Kurtuluş savaşı devam ediyor.”
Osmanlı Devleti’ni yıkıp 40 küsur devlete ayırdıklarında hasta adam dedikleri bu milletin bir daha asla dirilemeyecek şekilde öldüğünü düşündüler. Bu milletin ölmesi için önce hayat menbaı olan İslamiyet’le, sonra kardeşim dedikleri Müslümanlarla irtibatını kestiler.
İstanbul kuşatılıp padişahı esir aldıklarında bu iş bitti diye düşündüler. Fakat bu milletin özündeki cengaverlik ruhunu hesaba katmadılar. Gazi Mustafa Kemal öncülüğünde bu millet yeni bir destan yazdı. Kurtulduk ama büyük Osmanlı topraklarından vazgeçip Anadolu topraklarına sığındık.
Atatürk’ün “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” sözüyle barıştan yana olduğumuzu da yedi düvele bildirdik.
Ah o içimizdeki cengâver ruh ah!
İçimizdeki ruh ne zaman harekete geçse başımıza çöktüler. 1961-1980-2015 defalarca içeriden denediler olmadı. Hemen yanı başımızda İran’da, Irak’ta, Suriye’de bize düşman, kardeşliğimize düşman bir yapıyı beslediler.
Demokrasi havarileri bu milletin iradesine hiç mi hiç saygı göstermediler. Ecevit’e, Erbakan’a, Muhsin Yazıcıoğlu’na tahammül edemediler. Kendileri çıkmadılar karşımıza, içimizdeki kuklalarını çıkardılar. Bizim içimizde milletine, devletine düşman olacak kadar yandaş buldular kendilerine.
Türk Birliği deyince ürktüler, İslam Birliği deyince korktular. Bizi tekrar bir araya getirmemek için ellerinden ne geliyorsa yaptılar.
İslam’ı ılımlaştırmak, Türk’ün Alperen ruhunu kırmak için yapmadıkları şey kalmadı.
Kardeşim, savaş devam ediyor!
Hem de dünkü gibi tek cephede, tek boyutta değil; ekonomide, siyasette, kültürde ve daha birçok alanda…
Suriye’de, Irak’ta, Libya’da, Akdeniz’de, Karadeniz’de…
Gücümüz yeter mi bilmem. Bildiğim bir şey var, vaktiyle Üstat Sezai Karakoç’un nasıl başaracağız, gücümüz yeter mi diye sorduğumda bana söylediğini ben de size söylüyorum;
“Senin Allah’a imanın yok mu, Allah’ın yardımına inanmıyor musun?”
Bir de ilahî ferman var:
“Siz Allah’a yardım ederseniz, Allah da size yardım eder.”
Biz Allah’a yardım edersek, O da bize yardım edecektir.
Bedir’de, Çanakkale’de, Dumlupınar’da, Maraş’ta, Antep’te ve Kilis’te olduğu gibi.
Bizimle savaştıkları her alanda, onlara galip gelmek için var gücümüzle çalışacağız.
Ekonomik gelişmişlik, kültürel zenginlik ve ortaya koyacağımız Medeniyet Tasavvuru en büyük silahımız olacak.
Kuklayı değil, kuklacıyı hedefe koyarak hareket edeceğiz. Bizden hiç kimsenin emperyalizmin kuklası olmaması için Milli Birlik ve Kardeşliği tesis edeceğiz.
Şahin Bey’i, Şehit Sakıp’ı anlatmakla olmaz.
Bizler birer Şahin, bizler birer Sakıp olacağız.
Kardeşlerim unutmayın!
Kurtuluş savaşı devam ediyor.
