Yabancı ‘’Bugün Cumhuriyetimizin 100. Yıl dönümüne kavuşmanın büyük mutluluğunu ve heyecanını bir kere daha yaşıyoruz. 100 yıl önceki inanç ve bağlılıkla, birlik ve beraberlik içinde, bu kutlu bayram coşkusunu milletimizle paylaşıyoruz. Bugün, Türk milletine hükmetmeye çalışan düşman kuvvetlerine, bütün dünyanın gözü önünde meydan okuduğumuz günün yıldönümüdür. Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi minnetle anıyorum. Aziz Türk milletinin ve değerli hemşerilerimin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun.
Bağımsızlığına düşkün, esarete asla tahammülü olmayan, savaşçı milletimizi ancak, kendi kendisi yönetebilirdi. İşte bu yönetim biçiminin adı: Cumhuriyetti. Kanla, canla, başla kazanılmış Türk milletinin yönetiminde söz sahibi olmak, bu vatanın evlatlarının hakkıydı. Çünkü bu vatan “Anasız, yarsız, evlatsız yaşanır da vatansız yaşanmaz” diyerek ölüme gidenlerin memleketeydi.
Cumhuriyet ilan edilmeden önce Anadolu taşıyla toprağıyla kan ağlıyordu, çok zor günler geçiriyordu. O günün şartları çok ağırdı; memleket yoksulluk içindeydi, ne bir silah vardı ne de düzenli bir ordu. Mustafa Kemal bu zor şartlar altında zamanı ve koşulları doğru kullanarak, basamak basamak bir yol haritası çizdi. Bu harita 19 Mayıs 1919’da Samsun ufuklarından tüm Anadolu’ya yayıldı. Anadolu’nun iman dolu göğsü gibi serhaddi vardı; asla Rus’ tan, Alman’ dan, Fransız’dan, korkmazdı. Düşmana karşı iman dolu milyonlarca yürek ölmeye hazır ve güçlüydü. Ölüm kalım mücadelesi, bağımsızlık savaşı başladı. Bütün millet, analar, babalar, evlatlar ardında kalanları düşünmeden savaşa katıldı. Cumhuriyet uğruna, özgürlük uğruna nice şehitler verdik, çeşmelerden oluk oluk kanlar aktı. Türk milleti asla boyun eğmedi, Kurtuluş Savaşı’ nda inançla destanlar yazdı.
23 Nisan 1920’de, Ankara’da kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, üç yıl süren Kurtuluş Savaşından sonra, yerini, yeni bir oluşuma bırakacağı gün gelip çatmıştı. 29 Ekim 1923’te ilk cumhurbaşkanı olarak Mustafa Kemal Atatürk’ün seçildiği Türkiye Cumhuriyeti, Misak-ı Milli sınırları içinde bütün dünyaya ilan edilmişti. Cumhuriyet yönetimi, Anadolu bozkırlarının yeşermesini sağlamış; cumhuriyet ağacının büyüyen dalları her yana yayılarak ayrım yapmadan herkesi kucaklamıştır.
“Benim en büyük eserim cumhuriyettir.” diyen Atatürk’ün emanetine sahip çıkmak bizlerin en büyük görevidir. Cumhuriyete sahip çıkamazsak, yeni Mondroslar’ın, yeni Sevrler’in dayatılması kaçınılmaz olur. Türkiye Cumhuriyeti’nin güçlü olması ancak birlik ve beraberlik içinde onu kollamakla mümkün olacaktır. Bu ülkenin evlatları asla zulme, darbelere, cumhuriyet düşmanlarına taviz vermeyecektir. Atatürk ün açtığı bu özgürlük yolunda, gösterdiği hedefe durmadan yürüyeceğimize ant içeriz. Varlığımız, Türk miletinin varlığına armağan olsun.
Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun’’ diye konuştu.
(Haber Merkezi)
