USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
POLİTİKA

Topaloğlu: “Toplu konut değil, yuva gibi evler yapacağız!”

İyi Parti Kilis Belediye Başkan Adayı Yasin Topaloğlu, gazetemize verdiği özel mülakatta açıklamalarda bulundu.

Topaloğlu: “Toplu konut değil, yuva gibi evler yapacağız!”
14-03-2024 13:56
14-03-2024 13:57
KİLİS
Google News

Kilis, yakın zamanda ciddi bir konut ihtiyacı duyacak mı?

 

Kilis’e göçen, yerleşen sığınmacıların sayısı düşünüldüğünde bu soruya cevap vermek çok da zor olmasa gerek...

Kilis’teki Kilisliler ile Suriyelilerin sayısı, bugün bile neredeyse denk durumdadır. Bu durum çok uzakta değil, yakın geleceğimizde daha da hızlı bir artış gösterecektir. Bu gerçek göz ardı edilemez zira yaklaşık olarak önümüzdeki 20 yıl içerisinde şehrimizin nüfusunun 20 milyona çıkması beklenmektedir. Durum, bu denli ciddidir.

Böyle bir ortamda yapılabilecek en önemli şey,önüne geçilemiyorsa duruma karşı hazırlıklı olmak ve gereken önlemleri alarak o günler geldiğinde zorluk yaşamamaktır.

 

İnşa edeceğiniz evlerin Kilis’in bugünkü evlerinden farkı ne olacak?

 

Biz, yalnızca insanların barınma ihtiyacını karşılamak üzere özensiz ve ruhsuzca tasarlanan, yüzlerce insanı yüksek katların arasına yerleştirip griliğe hapseden toplu konutlar yapmayacağız.

Biliyorsunuz; günümüzde inşa edilen apartmanlar yükseldikçe değerlerimiz, komşuluk ilişkilerimiz, esasında toplumumuzun genel huzur ve mutluluğu kaybolmaya başladı. Yüksek katlı, lüks görünümlü toplu konutlar kazansak da geri planda birçok şeyi kaybettik.

Tüm bu sebepler nedeniyle biz toplu konut değil, yuva gibi evler yapacağız.

Yuva kelimesi, beraberinde bir sıcaklığı getirir. Bizim yapacağımız evler de bu sıcaklığa sahip olacaklardır. En fazla iki kata sahip olan evlerimizin ön ve arka cephelerinde muhakkak, yaklaşık 50’şer metrekarelik bahçeler bulunacaktır.

Her çocuk, kendi evinin bahçesinde büyümelidir. Bugün anne ve babalar, toplumdaki genel sorunlar nedeniyle çocuklarını oyun alanlarında özgür bırakmaktan korkar hâldeler ve haklılar. Bu da onları çocuklarını evlere hapsetmeye itiyor; çocuklar, dışarıdaki tehlikeleredn korunmak istenirken bu kez de telefon ve tablet gibi teknolojik aletlerin o derin kuyularına düşerek gerçek hayattan âdeta soyutlanıyorlar.

Biz, gelecek nesillerimizin istikbalini de düşünerek hareket ediyoruz. “Her çocuk kendi evinin bahçesinde büyümeli” diyor ve bunu hayata geçirmek için uğraşıyoruz.

 

Evlerin yapısının değişmesi, kaybettiğimiz değerlerimizi bize geri getirebilir mi?

 

İnsanlar, bilhassa Kilisliler yeşil alana hasretlerdir.

Günümüz inşaat sektöründe mantık şöyle işler: Önce konutlar yapılır, elde olan alana ne kadar fazla konutun sığabileceği düşünülür, yer altında bulunan bodrum katlarına dahi daireler yapılır ve maddi yetersizlikleri nedeniyle mecbur kalan insanların buralarda yaşamaları beklenir.

Bakın, yaşamak diyoruz. Penceresiz, 20 katlı bir konutun bodrum katında, evin içerisinde güneşi dahi göremeden yaşamak! Bu insanların mutlu olmasını, evlerinden çıkarken neşeyle komşusuna selam vermesini bekleyebilir misiniz? Bir an önce oradan kaçıp kurtulmak isterler. Ayrıca, o çok katlı konutlarda insanların birbirlerini tanıması da bir hayli güçleşir ve böylece güven oranı azalır.

Biz, tüm bu yaklaşımların uzağında bulunan bir bakış açısıyla önce konutları değil; parklarımızı yapacağız. Yeşil alanlar, toplu konutlardan arta kalan yerlere serpiştirilen renkler değil de insanların ailece ve keyifle vakit geçirebilecekleri, nefes alabilecekleri alanlar olacak.

Elbette biz, her projemizin temeline fırsat eşitliği ilkesini alarak ilerlemekteyiz ve iddia ediyoruz: Kilis’te herkesin bahçeli bir evi olmasını sağlayacağız. Bu zor değil, günümüz toplumunda zorlaştırılan bir durumdur.

 

Kilis3000 projesinde yer alan Kilis evleri ile şehrimiz, Avrupa standartlarına bir adım daha yaklaşacak diyebilir miyiz?

 

Tam da böyle söyleyebiliriz çünkü biz tüm projelerimizi: “Kilis’i Avrupa’ya taşıyamayız ancak Avrupa standartlarını Kilis’e taşıyabiliriz.” diyerek hazırlıyoruz.

Şöyle bir etrafınıza bakın. Bugün kim, doğduğu evde ölmektedir? Bu sayı, yok denecek kadar azdır. Bizler hâlâ göçebe yaşam tarzını sürdürüyor, daha çok maddi kaygılarla oradan oraya taşınıyoruz.

Bir toplumun insanları doğdukları evlerde ölebiliyorlarsa bu, o toplumun gelişmişlik düzeyinin bir göstergesidir.Avrupa’da durum böyledir. Aileler evlerinde yaşar, o evlerini çocuklarına ve torunlarına bırakırlar.

Biz de hazırlağımız proje ile bunu hedeflemekteyiz: Toplu konutlar değil, yuva gibi evler yapalım ve o yuvalar, ailemizin tüm nesillerini çatısı altında toplasın.

 

Her Kilislinin bahçeli bir eve sahip olması mümkün mü?

 

Bahçeli evlerde yaşamak bize ütopik birer düş gibi gösterildi bu zamana kadar. Ancak eski zamanlarda da böyle değil miydi? Biz aslında özümüzden uzaklaştırılarak, “az yerden çok fayda sağlama” bakış açısıyla bu beton yığınları arasında yaşamaya mecbur olduğumuza inandırıldık.

Hâlbuki biraz araştırma yapıldığında açık ve net şekilde görülebilir ki bilhassa Kilis’in yüzölçümü, her Kilislinin bahçeli bir eve sahip olmasına yetecek kadar geniştir.

Eksik olan alan değil, doğru planlamalardır ve ortaya koyduğumuz bu proje ile her Kilislinin bahçeli bir eve sahip olması mümkün olacaktır. 

(Haber Mustafa GÜNAL)

ARŞİV ARAMA
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
E-GAZETE TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3493+59
2Fenerbahçe3386+57
3Trabzonspor3355+13
4Beşiktaş3351+6
5Başakşehir FK3349+6
6Kasımpaşa3449-3
7Sivasspor3448-4
8Çaykur Rizespor3348-6
9Antalyaspor33450
10Alanyaspor3345-3
11Adana Demirspor3441+2
12Samsunspor3439-7
13MKE Ankaragücü3337-3
14Kayserispor3337-10
15Konyaspor3436-14
16Gaziantep FK3334-13
17Fatih Karagümrük3333-5
18Hatayspor3333-9
19Pendikspor3330-31
20İstanbulspor3316-35
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ