USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

SAHİP ÇIKMAK?

06-11-2022

SAHİP ÇIKMAK?

Bazen çok uzun yazdığımın farkındayım. Genelde yanlış anlamaya mahal vermemek için çoğu konuyu ayrıntıları ile anlatmak gerektiğinden gözlerinizi yoruyor olabilirim hakkınızı helal edin. Bu sıralar ikinci kitabımı tamamlamak için kabuğuma çekildiğimden çok fazla vakit ayırıp eskisi gibi sık yazamıyorum.

Hiçbir zaman tribüne oynayan bir adam olmadım, çoğu zaman tribünle de ters düştüğüm oldu. Bir süre sonra tribünle saha arasında sıkıştığınızda kulübeye geçip oturmak en iyisi. Bazen ise sahaya girmek gerekiyor.  Eskisi kadar koşturacak enerjim maalesef kalmadı. Yüreğim yoruldu derler ya öyle işte. O nedenle bu aralar genelde kulübede oturup izlemeyi tercih ediyorum. Yazının giriş kısmında bu kadar negatif enerji yüklemezdim size ama yazarın ruh halini yansıtması diyelim biz ona kusura bakmayın.

Defalarca size sitem ettiğim konulardan biridir; "Sahip çıkmak" konusu. Bir şehre sahip çıkmak sadece o kentin taşına toprağına sahip çıkmak değildir. Ruhuna, insanına, kültürüne, o kenti özel olan kılan her şeye sahip çıkılmalıdır. Son zamanlarda kimse bu şehirde bir orkestra oluşturup şefliğe soyunma derdinde değil, herkes eline bir enstrüman alıp kendi bildiğini çalıp söyleme derdinde.  Ortaya çıkan gürültü o kadar yoğunki nereye dikkat kesileceğinizi anlamıyorsunuz.

Geçtiğimiz günlerde Cumhuriyet Caddesinde emniyet görevlileri bir kaç dakikalığına trafiği durdurmak zorunda kaldı. Ne oldu acaba diye beklerken Sayın Valimizin gastronomi etkinlikleri kapsamında bir ziyaret gerçekleştirdiğini fark ettim. Araçta beklerken yıllardır gastronomi kapsamında yapılan çalışmaları düşündüm. Bir günde yoluna girmez her şey bazen ısrarcı olmak gerekir. Sayın valimizin bu konudaki ısrarlı tutumunu takdir ediyor fakat bu konuda bir orkestra oluşturmadığını sadece kendi enstrümanı ile bir farkındalık yaratmaya çalıştığını gördükçe üzülüyorum. Şehrin hazır olmadığı bir konuda olmayan altyapımızla yapılan çalışmaların nereye varacağını kestiremiyorum.

Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen Alev-Yaşar Aktürk Erkek Öğrenci yurdu açılışında bir ara fırsat bularak bir tarafa çekilip kalabalığı izledim bir süre. Orada kimse kendi enstrümanını çalmak için bir araya gelmemişti. Herkes bir orkestra oluşturmuş yüzlerce birbirinden farklı isim eğitime sağlanan bu desteği taçlandırmak için oraya gelmişti. Gözüm sayın valimizi aradı dersem yalan olur, gelmeyeceğini biliyordum. Kilis Vakfının bütün organizasyonlarını yok sayan sayın valinin bu tutumuna alışkınız.

Daha önce bu konuda sitem ettim, yine etmeyeceğim. Sayın valim orada oluşan orkestraya şeflik etmeniz bizi onure ederdi demeyeceğim. İnsanların kırgınlıkları olabilir. Kendilerini haklı gördükleri sebepler olabilir. Öyle uygun gördüm gitmedim diyebilir.

Fakat bir şeyi cidden merak ediyorum. Kilis'ten uçak dolusu insanın gittiği, üst düzey onlarca ismin katıldığı bu özel günle ilgili haberleri izlerken kendi kendinize hiç "Orada olmalıydım?" dediniz mi?

Biran için şehir mutfağından dikkatinizi alıp, o şehirdeki en başarılı yüzlerce gencin geleceğini ilgilendiren bir konuyu görmezden gelmeyi nasıl başardınız?

Geçmişte o yurt olmasaydı kaç gencimiz FETÖ'nün yurtlarında kalıp sonu olmayan bir yola girecekti hiç düşündünüz mü? Sırf bunun için bile vefa göstermek gerek dediniz mi mesela hiç?

Hayatını doğduğu şehre vakfetmiş bir insanın o yaşta yüzlerce misafiri tek tek ilgilenmesini izlerken ne düşündünüz? Orada olup bir kısmıyla ben ilgilenmeliydim diyebildiniz mi kendinize? Hazır konu sahip çıkmaktan açılmış iken, oradaki ruha sahip çıkmalı mıydınız mesela?

Ben insanların kendi kendileriyle baş başa kaldıklarında ortaya çıkardıkları kişiliğin o insanın gerçek hali olduğuna inanırım hep. O nedenle kendi kendinizle baş başa kaldığınızda bu soruları kendinize sorduğunuzu düşünüyorum.

Sonbahardayız, kırılmaya en müsait mevsim. Kırgınlıklarımıza rağmen hala bu şehir için yapacak çok şey var.

Ben ikinci kitabımın sayfalarına geri döneyim, hazır herkes kendi enstrümanı ile baş başayken daha fazla gürültü çıkarmayayım.

Herkese iyi dinlemeler...

Kalın sağlıcakla..

A. Haşim Özyurt

hasimozyurt@gmail.com