USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

ZEYTİN ZAMANI (4. Bölüm )

23-11-2020
Arkadaşlar Zeytin Zamanı ‘ nın bu bölümünü Kilisli arkadaşlarım tamamını Kilis şivesi ile yazmamı rica ettiler. Arkadaşlarımın istekleri her zaman baş tacımdır. Hepinize selamlarımla birlikte saygı ve sevgilerimi gönderiyorum. Dedem Fattum Deyza ‘ nın öccelerini iştahla yirken nenem de singirinden sarmaları ağzına mı dürtordu, burnuna mı bilmorum . Anca dedeme hayın hayın bakıp söylenmeye başladı . - Kele herif yeter.. yeter karnıng cırcırcırın olucu öcce yimeden ! O yağlı taman ! Başıma bela mı olucung ! Vallah tumanıgı ben Yuman haaaa ! Hırttlağınga kuşkuyruğu çıka bes ! Kaldır kez Vecihe önünden şu öcce sehenini !!! Anam fıkara netsing . Aşşağı tükürseng sekkel , yokarı bıyyık ! - Ben karışmam anam ! Daha nedorsangız eding ! - Demek eyle...Nenem öcce sehebini tuttuğundan Fattum Deyza ‘ nıng önüne kaldırıp kodu . Arvadıng yüzü alı al ! Moru mor ! Eksikcağaz birşey demeden kaldırdı yimek çıkınına Kodu. Bu durum karşısında alayımızın da nutku kurudu . - Sekkeli sabınlanasıca yetmiş yaşadı daha gözü hovardalıkta ! Kağın yeter yidiğingiz ! Herkes işinin başına ... Dedemi bıraksalar orda keriyi bastondan kovalar, bir eyyii bastonu endirirdi kerining başına. Amma Emmim ve babam ellerini ellerine vurup hehha çalmadan ikisine de bir henek söylüyemollardı... Nenem singirinden elini göğsüne attı koynundan tabakasını çıkarttı , buruşmuş titriyen elleriyle Osmanlı çakmağından cigarasını yaktı zeytin harmanına doğru dumanını havaya doğru savurarak yeridi getti. Giderken de genni genne : - Kepeği kesilesice !!! Deği söylenordu . Abelerim : - vay beee.. Bu nasıl bi sevda ... deği leh leh gülollardı . Ablamla emim Kızı da bir eyyii iç geçirdiler . Celal abim : - Kağıng kez işingize ! Şu sufrayı toplayıng işingizin başına yallah ! - Lan Cemo acık şu babamdan emmimi oyala da şu zoppunug çeminde bir cigara yakın lan. Şunlar görmesing beni. Yoksa babam eşşek sudan gelenece döğer vallahilezim. ! Sorallarsa abem su dökmüye getti de . Sen içeceying zaman ben de seni kollarım. Ağacın arkasından yengemin sesi geldi. - Eşşeğin b... u içinde acık ! Ne var şu zukkumda içorsuguz ecebem ? Herkes işini yapmaya başlamıştı. Abem elinde uzun sırığı ağacın dallarının arasından geçirerek zeytinleri silkelerken ben de abilerimin konuşmalarını dinlemordum da ... tesadüfen duyordum ! Cemal abim : - Yav abi nettin , Şo kızdan konuşabilding mi ? Mektup yazordung verebilding mi ? Güzel kız Allah için yengem ! - Lan oğlum ne mektubu, ne konuşması ? Ben aha iki gün sonra İstanbul ‘ a gidicim. Okulum açılor. Elin Kızı beni dört , beş sene bekler mi heç ? Kız güzel, Öğretmen , belli bir ailenig kızı benim yolumu mu bekleyici ? - Niye beklemesin ! Sevorsa bekler ! - Oğlum kız beklese de anası bekletmez ! Arvat : - “ Benim kızumı tokturlar , mehendizler istor . “ Deyi kasıla kasıla gezormuş ! Benim kimi talabaya kız mı verirler heç... - Yav , anamı gönderek hele bir kelle ! Sen de mehendiz çıkıcıng taman ! - Yok oğlum yok ! Kız da beni sevor ama bu iş olmaz ! Zatı ben mektupta yazdım beni unut deği... - Ay abi yazık Kıza yaaaa... demişim çalkandığımdan ! Yazzık Kıza !!! Ne vijdansızsıng sen de ! - O kız nerde lan ? Kez !!!! Şam Şeytanı... nerdesin sen kez ! Sarı ... ! Bizi mi dinnog sen ? Hiiiii.. Aha geldim senge demeye kalmadı elindeki sırığı zeytin ağacınıng dalına vurmasından bile elindeki sırık çaaatttt ! deği çattanadak ortadan ikiye kırıldı. İki parçası da şalın üstüne düştü... Ben de yan ağacın dibinde Eşe ‘ den bile ettun toplorduk ! Ben ağacın arkasında eğilip topladığım için beni görmollardı. Ama ben konuştukları heneklerin alayını duymuştum ! - Yaktım şimdi çırangı sarı kızzz... Ben daha orda durur muyum. ? Zoppunun çemine doğru kaçmıya başladım... elini örgülü uzun saçımın bölüğüne uzattı ama ben bir atmaca kimi elinig altından kaçtımmmm....Anam : - No kele nolor size kudurorsungunuz ? Sarmayı çok yidingiz elleem ? - hah... hah... haaa !!!! Deği gülordu Cemal abim . Yaşaaa sarı kız ... sayengde bu iş burda biter..yeri maçaaa... Öteden Emim geldi. - Nolor gençler ? Ne bu taşkala ? Cemal bu sırığa nettiniz oğlum ? - Emmi sırık ağacın kalın dalına değdi kırıldı. Dedi . Derken babam geldi. Noldu ? deği sordu. Eminim de : - Sening haytalar uzun sırığı kırmışlar. Aha başka uzun sırık da yok ! Nedicik şimdi ? - Nettigiz lan ? Lağnet sizing tuttuğunuz işe ! Hep şu babamı görong mu? İki tene feel tutak dedik , paraya kıymadı! Keşke ben tutadım da çoluk çocuğun elinde maskara olmuyaydık. - O nasıl henek babe ? - işte eyle henek ! Demir kimi sırığı NetIng de ortadan ikiye pöldüng ? Abim beni döğer deyi babamın koltuğunun altına sinmiştim . Ama abim benge hayın hayın bakordu . Cemal abim de bege “ Eyyi etting , eyyi i ki bizi zeytin silkelemeden kurtardıng bacım . “ Der kimi gülümseyerek bakordu . Dedem harman yerinden ağır ağır eli belinde bize doğru yanaştı. Yerdeki kırık sırığı görüncü : - Hele gel Heci gel ! Oğlanlar sening uzun sırığı kırmışlar ! dedi. - Bin ciza vere başşıngıza zoyytarılar ! Eklıngız nerde ecep ! Beyle babanıg beyle de uşakları olur işte ! Kırtçalasıcalar ! Aha işimiz sebehe kaldı ! Bir günlük işi iki güne koduguz ... Anamın ve yengemin ellef işi bitmişti. Yeri toplanıg da gidek bari dedi babam ! Dedemin sözlerine içerlenmişti besbelli. Allah’ım dedim içimden ne olur, bir uzun sırık bulsak böyün bu iş biterdi. Hep benim yüzünden oldu diye gendi gendimi suuçlor çalkım çalkım çalkalanordum. Nedim , mehsim kızdan ayrılıcı deği yüreğim yandı benim de . - Selamün eleykim Heci Mıstafa vahtıngız heyirli ola . Deği yaşlı bir adam geldi yan zeytinlikten . - Ve eleyküm selam Reşit Ağa. Hoşgelding - Eyivallah ! Komşum Bereketli ola ! - Nettingiz ? Kaç ağaç kaldı ? - Daha var yorum ! Uşaklar Sırığı kırmasalardı aha şimdiye biterdi. - Aha bizimkini verek size. Bizim işimiz bitti. Biz iki günden belli geloruk buralığa Sonna geçerken bize bırakır geçersiniz. Biz de sebehe Keferrehim ‘ deki zeytine gidicik erciden . - Allah senden razı olsung komşum. - Yeri lan ! Cemo get te şu sırığı al da gel komşugilden. Kez Fatma acı konşumuza çay getiring ! - Yok kardaş . Arvat ta tansiyon var. Hebini evde unutmuş ! Başım fırlanor değip duror. Tez evvelden gidek biz . Bizim arvat evden pürçüklü kavırması getirmişti. Biz nasıl olsa eve gidoruk. Acıkan varsa getirim ha ! Ya da aha şu oğlan getsing getirsin. Torunlar mı bunlar da? - Sağol kardaş ! Allah razı olsung ! Heee torunlar elingi öperler. - Senden de komşum . Onca yıl zeytin komşusuyduk sizden birgün ağrınıp incinmedik Allah var ! - Ben sizden aslında bir cugara almıya gelmiştim. Hefo ( Hafize ) Bacı'nıg içdiği cügarasından bir tene alım dedim . - Verim aha Ezzettin kardaş ! İstediğing cugara olsun ! O arada abim komşunug uzun sırığını getirmişti . Yüzünde mutsuz bir hal vardı. Herhalda maça getme heyalı suya düştü deği zahar Neblim ... Mehsim yeğin mehzundu ! - Bu sırığı da kırmayıng haytalar ! Komşunung amanatı ! O arada nenem göğsünden cigara tablasını çıkartmak uçun gene elini göysüne sokup koynundan tabakayı çıkarırken dedem dik dik nenemin gözüne baktı. Nenem o bakışı görmemişti ama ben görmüştüm ! Tabakayı Ezzet Emmi ‘ ye uzattı. O ‘ da uzandı bir tene cigara aldı. Cigarayı elinde evirdi çevirrdi : - Hefo hanım ! Teşekkür ederim ! Ne keder gözel sarılmış bir cügara. Kuş barmağın kimi eynen ! - Ben gendi tütünümü gemdim sararım. - Bravo yeğni ! Helal senge ! Bizim arvada açık benge cügara sar dorum beceremor. Her cügara saror palta kimi morozgele ! Hele bak sen ne narin sarmışsıng kuş barmağın kimi. Abooooo.... bu sefer de dedem huylanmaya başladı ! Nenem cügarasını yaktı, Ezzet emmi de tabi... - Karşılıklı tüttürürlerken dedemin de sinirinden kafasından dumanlar çıkordu.... AYSEL MASMANACI BEŞOĞLU Eğitimci şair ve yazar