TDP Genel Başkanı Sarıgül "Rabbim bizlere bir daha böyle büyük felaketler yaşatmasın"
Kilis
Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül Asrın felaketi olan deprem bölgesi gezisi için geldiği Kilis'te yaptığı basın açıklamasında "Rabbim bizlere böyle büyük felaketleri bir daha yaşatmasın" dedi.
Gaziantep'ten karayolu ile Kilis'e gelen TDP Genel başkanı Mustafa Sarıgül parti binasını ziyaret ederek partililer ile bir araya geldi. Türkiye Değişim Partisi Kilis il Başkanı Mustafa Cüratoğlu'ndan Kilis'te yaşanan depremden dolayı bilgiler alan Genel başkan Sarıgül daha sonra Kilis 7 aralık stadında depremzede vatandaşların kaldıkları çadırları ziyaret etti. Kilis 7 Aralık stadında bir basın açıklaması yapan TDP Genel başkanı Mustafa Sarıgül şu ifadelere yer verdi;
"Yaşadığımız deprem felaketi sonrasında bölgeye 3. gelişim.Ne kadar büyük bir felaketle, karşı karşıya olduğumuz her geçen gün ortaya çıkıyor. Ülkemizin ve Kilis'imizin başı sağ olsun. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet yaralılara başsağlığı diliyorum.
Bana verilen bilgilere ve ilk belirlemelere göre, Kilis'te genelde baktığımızda 175'den fazla Vatandaşımızı kaybettik. Yaralılarımız ve yıkık bina var.
TDP olarak, kurulduğumuz günden başlayarak Deprem ve doğal afetler bakanlığı Kurulması gerektiğini söyledik.
Yaşadığımız her deprem sonrasında Deprem kendini hatırlatıyor,diyerek bu önerimizi tekrarladık. Bu önerimizi bir kez daha tekrar ediyorum:
Fazla beklemeden doğal afetler ve Deprem bakanlığını kurmalıyız. Bölgede, hayatı olabildiği kadar normale döndürmek için çalışmamız gerekiyor. Halkın günlük ihtiyaçlarını karşılamak, kış şartlarından koruyacak şekilde barınmalarını sağlamak, ondan sonra da geçici iskâna geçmemiz lazım.
Kamu hizmet binaları okullar, hastaneler, tamiri mümkünse tamir edilerek, mümkün değilse geçici yapılarla kısa süre içerisinde hizmete geçirilmelidir.
Kilis ve ilçe köylerinde Evlerle birlikte ahırlarda yıkıldı. Buradaki insanların hem kendileri Hem de hayvanları için Çadıra, gıdaya, yeme ihtiyaçları var. Zordaki köylünün hayvanlarını almak isteyen fırsatçılar ortaya çıktı. Bunlara engel olmamız lazım. Mart ayıyla birlikte Tarımsal faaliyetler başlayacak. Çiftçilerin traktör, araç ve gereçleri enkazın altında kaldı. Çiftçinin devlete en acil ihtiyacının olduğu dönemdeyiz.
Tarım ve orman bakanlığı yardım gönderdi,Hayvancılık ve tarıma ilişkin desteklerini açıkladı.
Ama daha büyük ve daha uzun süreli bir organizasyon lazım.Devlet, tarım işletmeleri genel müdürlüğü vasıtasıyla sahiplerinin bakamadığı Hayvanlara emaneten bakabilir.Bölgedeki çiftçilerin, Ortak kullanımına açık, Tarım makine parkı kurabilir. Hayvancılık ve çiftçilik yapan vatandaşlarımızı hem bu bölgede hem de üretim de tutmak zorundayız. Kaynaklarımızı tarım ve hayvancılık sektörüne aktarmamız ve Köyleri tekrar ayağa kaldırmamız lazım.
Bölge insanının bankalara ve Tarım krediye olan borçlarının silinmesi lazım. Devlete olan SGK, Bağ-kur, vergi gibi borçların silinmesi ve ödeme zamanı gelenlerin ileri tarihe atılması lazım. Esnafa, tüccara, Çiftçiye destek vermemiz lazım.
Bölgedeki sanayi kuruluşlarının faaliyete geçmesini sağlayacak teşvik tedbirleri almamız lazım. Çarşı-pazarın açılması,çarkların yeniden dönmesi lazım.
Değerli basın mensupları,
Deprem bölgesinde planlama yapmadan inşaatlara başlanması doğru değildir.
Elbette ki bir an önce hayat normale dönsün, insanlar evlerine kavuşsun isteriz. Ama bunu en sağlıklı ve doğru şekilde yapmak zorundayız. Şehirlerimizin depreme dayanıklılığını, Mimarisini, tarihi dokusunu, sosyal ve Ekonomik gelişmesini öngörerek planlamamız lazım.
Acele ederek yeni yanlışlar yapmayalım.
Kalıcı yerleşim yerleri için çok dikkatli davranalım, diyoruz.
Değerli basın mensupları, Kızılay, AFAD, Ahbab, Babala diye ayrımcılık yapılıyor. Kızılay, orayı yönetenlerin değil Hepimizin Kızılay’ıdır. Yönetimler gider Kızılay kalır. AFAD AK Parti'nin bir organı değil tüm yurttaşlarımızın vergileriyle çalışan bir devlet kurumudur. AFAD’ın başındakileri liyakat yönünden eleştirebiliriz, AFAD’ı bu depremde yetersiz bulabiliriz ama tahrip edemeyiz.
Bu deprem dayanışmanın önemini göstermiştir. Dayanışmanın organize olmuş hali Sivil toplum örgütleridir. Sivil toplumun önü kesilmemeli, elleri soğutulmamalıdır. Ahbab engellenmemeli, desteklenmelidir. AFAD da bizimdir Ahbap da bizimdir.
Devleti yönetenler yetki kıskançlığı yapmadan uzanan her eli tutmak zorundadır. Merkezi ve yerel idareler bir bütün olarak hareket etmelidir. Ülkeyi yönetenler ve parti liderleri Siyasi kaygılarını bir kenara bırakmalıdır. Öfke, nefret ve tehdit diliyle bir yere varılamaz. Vatandaşlarımızın canları yanıyor. Ülkeyi yönetenlerin daha merhametli, daha sabırlı olması lazım.
Askerlerimiz, emniyet mensuplarımız, AFAD, Ahbab, Babala, belediyeler, Sağlık personeli, gençler, gönüllüler hepsi canla başla çalışıyor. Allah’ım onlara güç, kuvvet versin. Hepsi birer kahramandır. Hepsinin gayretlerine teşekkür ediyorum. Onların enkazdan sağ çıkardıklarıyla, Çocuklarla, bebekler teselli bulduk.
Dünya vicdanı harekete geçti. Ülkeler yardım için bölgeye geldiler.Kalbi Türkiye için atan herkese Şükranlarımızı sunuyoruz.
Dayanışmanın, yardımlaşmanın, Kardeşlik hukukunun ne demek olduğunu bilen çok büyük bir millet olduğumuzu bir kez daha gördük.
Bu büyük felaketin üstesinden hep birlikte geleceğiz.
Bu afeti hep beraber aşacağız. Yaralarımızı hep birlikte saracağız.Korkmayacağız, yılmayacağız, Yıkılmayacağız, Çökmeyeceğiz, Dimdik ayakta kalacağız.
Depremde hayatını kaybeden Yurttaşlarıma Allah’tan rahmet, yaralılara sağlık diliyorum. Allah’ım ülkemize ve insanlığa bir daha böyle acılar yaşatmasın.
Haber Mehmet Ali Zahteroğulları
