Kadın ve erkek yaratılış bakımından eşit olsa da,duygu,düşünce ve Yüce Allah'ın yüklediği görevler açısından farklılıklar gösterir.Mesela kadında şefkat ve merhamet duygusu erkeğe göre daha fazladır.İyice tahlil edildiğinde erkekle kadın arasında birçok farklılıklar göze çarpar.Bu farklılıklar bir hikmet sonucu her iki cinse verilmiştir ve bunun sonucunda hayatın güzellikleri ortaya çıkar..
Teknolojinin hızla yayılması kadınları ekonomik hayatta yer almaya zorladı ve onlara sosyal hayatta birçok görevler yükledi.Bu görevlerin bir kısmı yaratılışına uygundu.Mesela; Öğretmenlik,hemşirelik vs. gibi.
Ancak modern hayat kadınlara erkeklerin yaptığı her işi ve görevi yapabileceği/yapması gerektiği düşüncesini empoze etti.Bunun sonucu olarak kadınlar fabrika işçiliğinden, otobüs ve tır şoförlüğüne,güvenlik görevlisinden,arabalara yakıt dolduran benzinciliğe kadar her türlü işe yöneldiler.İlk bakışta ne var bunda diyenler çıkabilir.
Ancak kadının anne olma,çocuk yetiştirme, eşine mutlu bir yuva ortamı oluşturma gibi kutsal görevleri var.
Gece nöbet tutan bir güvenlik görevlisi kadın evde ağlayan çocuğuna nasıl şefkatini sunacak?Tır kullanarak binlerce kilometre yol katedip para kazanan bir kadın eşine ve çocuklarına nasıl bir sıcak yuva oluşturacak?
Sabah 8 de evinden ayrılıp akşam 17-18'e kadar işte çalışan bir kadın hem para kazanıp hem ev işlerine hem çocuklarına nasıl yetişecek? Bu sistem esasında kadınların aleyhine işleyen bir durum ortaya çıkarıyor. Çünkü hem erkek kadar çalışıp,yorulup para kazanıyor, hem de hanımlık vazifesini yerine getiriyor.
Bu durum şimdilerde şöyle çözülüyor;Sabah çocuk kreşe veya okula bırakılıyor,herkes işine gücüne gidiyor.Öğle yemekleri dışarıda geçiştiriliyor. Akşam yemeğinde çoğunlukla ya dışarıdan sağlıksız yemekler sipariş ediliyor veya basit yemeklerle idare ediliyor.
Çocuklar anne sevgisinden ve şefkatinden uzak bir bakıcı elinde büyütülüyor.Sonrası sorunlar ve sıkıntılar.
Kadınlar bu girdabın içinde boğuşup durduklarının farkında olmasınlar diye onları arada bir onure edecek günler de icad edilmiş.
Onlardan birisi de "Dünya Kadınlar Günü"
***********
30-40 yıl önce
30-40 yıl öncesine kadar çocuklar ve gençler okul dışı zamanlarda sokaklarda akranlarıyla çeşitli oyunlar oynayarak vakit geçirir ve enerjilerini atarlardı.Kızların ve erkeklerin oyunları birbirinden farklıydı.
Bu oyunlar o kadar zevkliydi ki akşam ezanı okunur, buna rağmen eve girmeyi canımız istemezdi.Karnımız acıktığında annemizin yaptığı domates salçası sürülmüş ve üzerine nane dökülmüş ev ekmeği yemek, kebaptan daha lezzetli gelirdi.
Bazı gecelerde oyunlar geç vakte kadar sürerdi.
Herkes kendi oyuncağını kendisi yapardı. Şimdiki gibi hazır oyuncaklar yoktu.
Kilis Belediyesi bir proje dahilinde bizim kuşağın oyunlarını yeniden canlandırmak amacıyla"Nostaljik Oyun Parkı" yaparak çocukların hizmetine sundu.
Ancak açılalı henüz bir hafta olmasına rağmen oyunların anlatıldığı panoların yırtılmaya başlaması üzüntü verici.
Büyük emek ve masrafların bu şekilde heba edilmesi bizi kaygılandırıyor.
Her parkın başına polis koyamacağımıza göre kalplere Allah,vatan ve millet sevgisini bolca koymak gerekiyor.
Cahit Faruk İslamoğlu
