PİRE İÇİN YORGAN YAKMAK

13-07-2007

                                       PİRE İÇİN YORGAN YAKMAK

            Toplumun siyaset anlayışını anlamak gerçekten çok zor. Partiler adaylarını belirlemişler ve kıyasıya bir mücadeleye başlamışlar. Biz hala şu aday şöyle şu aday böyle bunu tartışıyoruz. Tabiî ki Adayların istediğimiz sevdiğimiz ve beğendiğimiz kişilerden olmasını isteriz Buda en doğal hakkımız. Ancak kabul edersiniz ki sadece Ak Partiden onbeş aday adayı vardı. Bunun hepsini aday etmek veya herkesin istediğini aday etmek mümkün olmayacağına göre belirlenen adayı kabul etmek zorundasınız demektir. Hoşunuza gitse de gitmese de.

Biz mahalleye muhtar mı seçeceğiz yoksa parlamentoya milletvekilimi seçeceğiz. Eğer mahallemize muhtar seçeceksek soralım. Bu muhtar adayı nasıl adamdır Mahallenin yed-i emini olabilir mi mahallede iyi tanınıyor mu, bir yeri yurdu var mı, aradığımız zaman kendisini bulabilir miyiz, kendisine verilen yetkileri kötüye kullanır mı v.s sorarız, araştırırız ona göre oy veririz. Burada aday çok önemlidir Çünkü bir partisi ve programı yoktur. Yaptığı ve yapacağı şeyler kendisini bağlar.

            Yok, eğer biz memlekete milletvekili seçeceksek bir partinin programına, partinin söylemine veya o partinin liderine bakarak o partiye oyumuzu veririz veya vermeyiz. Yani burada belirleyici olan şahıs değil parti olmalıdır. Bir partinin programını, söylemini veya liderini beğenmiyorsanız o partiden kim aday olursa olsun oyumuzu vermeyiz. Bunun terside geçerlidir. Yani bu konuda bir ilkeyi belirlemek lazım diye düşünüyorum.

            Bizler adaya mı oy vereceğiz partiye mi oy vereceğiz. Esas cevaplanması gereken soru bu. Biz herkesin bu konudaki görüşüne saygı duyarız. Ancak bu sorunun cevabını vermek gerek. Diyelim ki sevdiğiniz, saygı duyduğunuz ve kendisine güvendiğiniz birisi, gerek söylemini gerek partisini gerekse liderini hiç beğenmediğiniz veya asla kabul etmediğiniz bir partiden aday oldu. Bu durumda o insana oy verir misiniz? Hiç sanmıyorum. Neden?

            Çünkü o insan ne o partinin programını değiştirebilir nede söylemini değiştirebilir. Meclise de girebilir hatta hükümet olabilirler. O Partinin bir tüzüğü ve programı vardır ve o çerçevede uygulamalar yapacaktır. Siz buna ne derecede müdahale edip suyu tersine akıtabilirsiniz? Bu mümkün değil. Yani o partinin programı size göre eğriyse doğru işler yapmasını nasıl beklersiniz Hiç eğri cetvelden doğru çizgi çıkar mı?

            Veya içinize çokta sinmeyen, olmasını istemediğiniz birileri hasbelkader her şeyini beğendiğiniz bir partiden aday oldu ne yapacaksınız? O Partiye oy vermekten vaz mı geçeceksiniz? Pire için yorgan mı yakacaksınız. bunu yapamazsınız. Ya o partiye de o adaya da kızarak oyunuzu başka bir partiye verirsiniz yada Partinizin belirlemiş olduğu adayı kerhen de olsa kabullenirsiniz. Bunun tersine bir davranış, halk deyimiyle gâvura ken edip oruç yemek olur.           

Yani asıl olan partiler ve programlarıdır. Bizim buna iyi bakmamız ,bunu iyi sorgulamamız lazım. Yarınlara güvenle bakabilecek miyiz? Türkiye yi geleceğe taşıyacak vizyon ve misyona sahipler mi. Daha önemlisi size güven verebiliyor mu?lafmı çok üretiyorlar yoksa iş mi. Hanı Ziya Paşa bir dörtlükte; ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz ,şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde diyerek ne güzel ifade etmiş.Bu ülkeye ne verebilirler veya vermişler. Bu ülkeye neler yapabilirler veya yapmışlar. O partinin lideri ne kadar güven verebiliyor. Bunları iyi tahlil etmek lazım diye düşünüyorum

            Ancak adayın iyi olması partinin iyi olduğu anlamına gelmiyor.Benim için adayın iyi olması yetmez partisini de beğenmem lazım.Gönül ister ki her ikisi de olsun. Yani beğendiğiniz insanlar istediğiniz partiden aday olsunlar. Ancak beğenmek kavramı göreceli bir kavram olduğu için sizin beğendiğinizi başkası beğenmez, başkasının beğendiğini de siz beğenmezsiniz.

            Bu durum idealist insanlar için içinden çıkılması çok daha zor olan bir durumdur. Onlara aday beğendirmek, onlara insan beğendirmek çok zordur. Onlar biraz daha seçici ve mükemmeliyetçi olurlar. Onların ölçüleri ve kriterleri daha farklıdır. Fakat siyaset hem zor, hem de acımasızdır. Hele herkesi memnun etmek çok daha zordur vesselam.

                                                                              Necmettin ŞEKEROĞLU13.07.07

                                                                              BELEDİYE MECLİS ÜYESİ