Cumhuriyet Umuttur…
Bundan tam 105 sene önceydi: İnsanlık tarihinin o güne kadarki en büyük savaşının kaderi Berlin sokaklarında belli oluyordu. Almanların son umudu 21 Mart 1918’de başlayan Fransa taarruzu yaz aylarında bozguna uğramış ve Amerika Birleşik Devletleri’nin savaşa dahil olmasıyla Batı Cephesi’nde yenilgi fırtınası esmeye başlamıştı. 4 yıldır devam eden kanlı ve sonu gelmeyen savaştan bıkan Alman halkı, aynı yılın Kasım ayında Almanya İmparatoru 2. Vilhelm’i devirmiş ve böylece 1. Dünya Savaşı’nda İttifak Devletleri’nin en güçlü ortağı olan Almanya resmen teslim olduğunu duyurmuştu.
Almanya’nın teslim olmasının ardından diğer müttefikler gibi Osmanlı da teslim oldu. Her ne kadar 1. Dünya Harbi’nde Çanakkale, Kût'ül-Amâre ve Kafkas çıkarması gibi tarihi zaferlere imza atsa da Osmanlı’nın tek başına savaşı sürdürecek mecali kalmamıştı. Hicaz, Irak, Filistin ve Suriye cephesinde alınan yenilgiler telafi edilemez durumdaydı. Sayısı 2,5 milyon civarında olan Osmanlı ordusunun 1 milyon askeri ya şehit olmuş ya da esir düşmüştü.
Osmanlı’nın teslim olmasının ardından büyük umutlarla iktidara gelen Talat, Enver ve Cemal Paşalar da istifa etmişlerdi. Durum içler acısıydı. Önce Mondros, ardından gelen Sevr Anlaşması ile Anadolu topraklarındaki bin yıllık egemenliğimizin ortadan kalkması gibi büyük bir tehdit gün gibi ortadaydı. Tüm dünya artık bir millet olarak tarih sahnesinden silindiğimizi düşünüyordu. Hatta Batılı siyasi çevreler ve basında “geldikleri yere Orta Asya’ya sürelim” diyenler vardı.
Başkent İstanbul’un sokaklarında Mehmetçik dışında herkes, Yunan, Japon, İngiliz, Hint askerleri devriye geziyordu. Bir ilçemizde Yunanistan, başka ilçemizde İngiliz, bir diğer ilçemizde de Amerikan bayrağı göndere çekilmişti.
Üstelik işgal sadece İstanbul’la da sınırlı kalmamıştı. İngilizler; Çanakkale, Musul, Batum, Antep, Konya, Maraş, Samsun, Bilecik, Merzifon, Urla ve Kars'ı, Fransızlar; Trakya'daki demiryolunun önemli istasyonlarını, Dörtyol, Mersin, Adana ve Afyon’u, İtalyanlar; Antalya, Kuşadası, Bodrum, Fethiye ve Marmaris’i işgal etmişti.
İşte “her şey bitti” denildiği bir anda bu milletin kül altında filizlenen kor gibi imanı işgale “dur” demek için harlandı. Anadolu’nun dört bir yanında işgale karşı cemiyetler kuruldu. Kadınlarımızın ırzına göz diken, birçok işgalci asker ve subay yaptıklarının bedelini ağır ödedi. Sütçü İmam’lar, Nene Hatun’lar boy göstermeye başladı. Halk direnişini koordine etmek için subaylarımız organize oldu. 19 Mayıs 1919’da başlayan istiklal mücadelesi tüm zorluklara rağmen yedi düvele karşı kazanıldı.
Ve işte tüm 100 yıl önce bugün İstiklal Harbimiz Cumhuriyet ile taçlandı. 1923’te kurulan Cumhuriyetimiz, on yıllardır savaşın hiç dinmediği bir toprakta doğmuştu. Yurdun dört bir yanında açlık ve yoksulluk vardı. Hastane yoktu, okul yoktu, yol yoktu. Hastalıklar Anadolu topraklarında kol geziyordu. Tifüsten vereme kadar, onlarca virüs vardı. Fabrikalar dağılmış, üretim araçları mahvolmuştu. Düşmana karşı direnen halkımız şimdi de eğitimsizliğe, hastalığa ve yokluğa karşı savaşmalıydı. Türkiye, her ne kadar düşmanı yense de hedeflerine ulaşamayabilirdi. İstiklal Harbi’ni kazanan milletimiz bir kez daha kolları sıvadı,
okul yaptı, yol yaptı ve sağlık ocakları dikti. Üniversiteler kuruldu, eğitim orduları seferber edildi. Yurdu saran yokluğa ve hastalığa darbeler indirildi. Tüm dünya, bu toprakları asla işgal edemeyeceğini ve asla istiklalimizi kaybetmeyeceğimizi bir kez daha gördü.
İşte bu nedenle Cumhuriyet bir umuttur, tarihi bir zaferdir. Bu coğrafya mazlumlar için son limandır. Bugünkü tüm ekonomik ve toplumsal sorunlara, atılan tüm yanlış adımlara rağmen varız ve ayaktayız. En zor zamanlarda bile, bizler özgürlüğünü korumuş ve yoksullukları zenginliklere çevirebilmişiz. Bu nedenle asla umudumuzu kaybetmemeliyiz. Bin yıldan beri bu coğrafyada yaşadıklarımız, edindiğimiz tecrübeler, ödediğimiz bedeller bu topraklara olan aidiyetimizi daha da güçlendirdi. Selçuklu bizimdi, Osmanlı bizimdi, Cumhuriyet de bizimdir. Bu millet farklılıklarıyla bir bütündür. Türk’ü, Kürt’ü, Alevi’si Sünni’siyle hep birlikte verilen istiklal mücadelesi başlı başına bir manifesto, bir destandır. Hatalarımızdan dersler çıkarmalı, devlet-millet kaynaşmasını zirve noktaya taşımalı, bu coğrafyadaki varlığımızın hiçbir kimse tarafından tartışmaya açılamayacağını dost düşman herkese göstermeliyiz. Üzerimizde oynanan oyunların farkına varabilmeli, etrafımızın ateş çemberine dönmüş olmasının sebeplerini iyi düşünmeliyiz. İnancımızın, maddi-manevi değerlerimizin bize paha biçilemez bir güç kaynağı olduğu gerçeğini akıllarımızdan asla çıkarmamalıyız. Ahlaklı bir toplum olma yolunda üzerimize düşen çalışmaları mutlaka hayata geçirmeliyiz. Bu toprakların savunmasının sadece sınırlarımızdan yapılamayacağını, savunmanın Gazze’den, Kudüs’ten, Bağdat’tan, Tahran’dan, Kahire’den, Bakü’den, Saraybosna’dan başladığını unutmamalıyız.
Bu özel ve anlamlı gün vesilesiyle Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, tüm şehit ve gazilerimizi bir kere daha rahmet ve minnetle anıyorum. Hepimizin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun. Nice 100 senelere…
Mustafa Kaya
YAZARIN DİĞER YAZILARI
-
Amerikalılar Narkozdan Uyanıyor mu?
05-05-2024
-
Türkiye, Irak ve Kalkınma Yolu Projesi
28-04-2024
-
Gitti IMF, Geldi Dünya Bankası; Peki Değişen Nedir?
21-04-2024
-
Netanyahu "can" çekişiyor…
14-04-2024
-
"Kalpgah’a sahip olan dünyayı yönetir"
01-04-2024
-
Moskova'da kanlı gece: Putin şimdi ne yapacak?
24-03-2024
-
Gazze'de tehlikeli oyunlar
18-03-2024
-
Dünya ikinci Trump dönemine hazır mı?
10-03-2024
-
Hedef: Türkiye ve İran’ı karşı karşıya getirmek
26-02-2024
-
Tunus: Devrim neden başarısız oldu?
18-02-2024
-
Kahire ortak hareket ederse bölgede neler değişir?
11-02-2024
-
ABD Orta Doğu’dan Çekilir mi?
05-02-2024
-
Türkiye’nin İsveç-NATO Kararı Hayırsız “Evet” mi?
29-01-2024
-
Lahey Adalet Divanı ve Soykırım Suçlusu İsrail
15-01-2024
-
Ortadoğu'yu Sarsan Olayların Perde Arkası
09-01-2024
-
2023 Yılının Sonuna Doğru Akılda Kalanlar
25-12-2023
-
Hasan Bitmez Ağabeye
17-12-2023
-
İsrail'in Sinsi Planı: Böl, Parçala, Yönet/Yok Et…
12-12-2023
-
Avrupa Komisyonu Raporu ve Türkiye
04-12-2023
-
Kıbrıs ve İsrail vatandaşlarına toprak satışları
27-11-2023
-
Gazze’de Yaşananlar Neden Bir Soykırımdır?
19-11-2023
-
Cumhuriyet Umuttur…
03-11-2023
-
“Ya Rab, Bu Uğursuz Gecenin Yok mu Sabahı?”
22-10-2023
-
Tarihin Sonu mu, İnsanlığın Sonu mu?
20-10-2023
-
Meclis Açılırken Gündemde Neler Var?
01-10-2023
-
Doğu Türkistan ve Yaşananların Arka Planı
24-09-2023
-
ABD-Ermenistan Tatbikatı ve Rusya
10-09-2023
-
Darbeler Serisi, Afrika ve Özgürlük
03-09-2023
-
Rusya, Putin ve Wagner, Prigojin
27-08-2023
-
Genç İşsizlerin Sayısı Neden Artıyor?
20-08-2023
-
Deneme-Yanılma Siyaseti
17-08-2023
-
Afrika Uyanışı ve Türkiye
06-08-2023
-
En Büyük Kaynak İsrafı; Beyin Göçü
30-07-2023
-
Siyasi Tavizler ve Orta Gelir Grubu Sorunu
26-07-2023
-
Türkiye, İsveç’in NATO Üyeliğine Neden Onay Verdi?
16-07-2023
-
Yeni Grup, Taze Kan
09-07-2023
-
Seçim Zamanları Dışında İktidarları Denetlemek
02-07-2023
-
Taşeron Ordular Çağı
25-06-2023
-
14 Mayıs, Kamuoyu ve Doğru Anket Nasıl Yapılır?
07-05-2023
-
Sudan Neden Bu Halde?
30-04-2023
-
Oyuna gelmemek
05-02-2023
-
ABD’nin F-16 oyunları
02-02-2023
-
Parti Devleti ve Dünün Yanlışlarından Ders Almamak
18-01-2023
-
Türkiye – Suriye Normalleşmesi, ABD ve Avrupa Birliği
16-01-2023
-
“Tensipleriyle ve talimatlarıyla”
15-01-2023
-
Cumhurbaşkanı adayı ve çalışma yöntemi tartışmalarına dair…
09-01-2023
-
Yunanistan’ın hedefi ne?
08-01-2023
-
“Bir Seçim Nasıl Kazanılır?”
01-01-2023
-
Demokrasi, seçim, anayasa, gençler, özgürlük, güvenlik ve Tunus
25-12-2022
-
Büyük Orta Doğu Projesi ve “Condi’nin Savaşları”
11-12-2022
-
Suriye, Mısır ve Kurumsal Akıl
08-12-2022
-
Seçmen Davranışları Değişiyor mu?
05-12-2022
-
Mısır ile Normalleşme
30-11-2022
-
“Suriye ile Sil Baştan…”
29-11-2022
-
İstiklal Caddesi Terör Saldırısı
28-11-2022
-
Türk Devletleri Teşkilatı ve KKTC
27-11-2022
-
Bir Beka Sorunu Olarak İç Göç…
06-11-2022
-
Saatleri İktidara Ayarlama Kongresi
04-11-2022
-
Muhalefetteki Son Kongre…
31-10-2022
-
Medya, Hakikat, Siyaset ve Toplum
24-10-2022
-
“Mızıka Çalındı Düğün mü Sandın”
23-10-2022
-
Rusya İçin Ukrayna Tüneli’nden Bir Çıkış Yolu Var mı?
21-10-2022
-
Sağ, Sol, CHP ve Başörtüsü
20-10-2022
-
Altılı Masa Neden Başarılı Olmak Zorunda?
19-10-2022
-
Tehlike Çok Büyük…
18-10-2022
-
Mussolini’nin Ruhu İtalya’ya Geri mi Dönüyor?
14-10-2022
-
Soğuğundan Sıcağına Doğru Savaş ve ABD-Rusya Hesaplaşması
26-09-2022
-
Nancy Pelosi’nin Gözyaşları
25-09-2022
-
Şanghay, Fotoğraflar Savaşı ve Türkiye
18-09-2022
-
“Açık Balkan-Open Balkan” Girişimi ve Bölgesel Barış
14-09-2022
-
Malezya İslam Partisi Kongre İzlenimleri
11-09-2022
-
Sovyetler, Rusya ve Gorbachev
04-09-2022
-
Son Gündem ve İmam Hatip Okulları
28-08-2022
-
Romantizm Tutsaklığı veya Günlük Politikalarla Devlet Yönetmek
21-08-2022
-
Suriye ve ayaküstü diplomasi
14-08-2022
-
Soçi Zirvesinin Bazı Şifreleri
12-08-2022
-
Tayvan restleşmesinin kazananı kim?
07-08-2022
-
Tahıl Diplomasisi
31-07-2022
-
Merkel Usulü Devir Teslim ve Schwäbische Hausfrau
17-07-2022
-
İktidarın seçimleri kaybetmesi dünyanın sonu mu?
03-07-2022
-
Samsun – Çarşamba, Terme Notları
28-06-2022
-
Batı, Bu İktidarın Devam Etmesini mi İstiyor?
26-06-2022
-
Partilere Üyelik ve Türkiye Örneği
22-06-2022
-
Yunanistan seçimleri ne zaman?
19-06-2022
-
Teknoloji, Medya, Toplum ve Siyaset
09-06-2022
-
Saadet Partisi Ne Yapmaya Çalışıyor?
05-06-2022
-
Konu Yine Tarım, Okumayın, Üzülürsünüz
29-05-2022
-
Sahi GAP Projesi Ne Oldu?
22-05-2022
-
“Ene Şirin Ebu Akile”
15-05-2022
-
“KUDÜS’ÜN, SİNA’NIN BAYRAMI NASIL?”
02-05-2022
-
Sığınmacılar, Göçmenler ve Suriye ile Görüşmek
24-04-2022
-
UKRAYNA'YI ALIP,RUSYA'YI KAYBETMEK
28-02-2022
-
MUHALEFETİN YUVARLAK MASASI, İTTİFAKLAR VE KOALİSYON
20-02-2022
-
KIRILGAN DEVLETLER VE İNSANİ YAŞAM STANDARTI
13-02-2022
-
UKRAYNA'DAN BİR VİETNAM ÇIKAR MI?
30-01-2022
-
FİLİSTİN İÇİN "DAYANIŞMA BİR EYLEMDİR"
23-01-2022
-
MEŞHUR ANNE SÖZÜ VE UKRAYNA
16-01-2022
-
SAKIN YUKARI BAKMA!
09-01-2022
-
SURİYE'DE ÇÖZÜMÜN AYAK SESLERİ Mİ?
02-01-2022
-
İKİ PAPA VE ROMALILAŞAN HIRİSTİYANLIK
30-12-2021
-
"NEREYE GİDECEK BU İŞİN SONU..."
22-12-2021
-
AH LİYAKAT, AH MERİTOKRASİ
19-12-2021
-
YERLİ MALI HAFTASI'NI HATIRLAYAN VAR MI?
14-12-2021
-
BÖLGEMİZ SICAK SAVAŞA MI SÜRÜKLENİYOR
12-12-2021
-
TÜRKİYE'NİN KENDİ OLMASI ÇOK MU ZOR?
08-12-2021
-
SURİYE'NİN HATAY AÇIKLAMASI NASIL OKUNMALI?
05-12-2021
-
TENCERENİN HATIRLATTIKLARI
30-11-2021
-
DIŞ POLİTİKA VE KIRMIZI ÇİZGİLER
29-11-2021
-
KIBRIS'TAN NOTLAR VE DEVLETİN ADI MESELESİ
21-11-2021
-
SQULD GAME VE ADALETİN BU MU DÜNYA?
17-11-2021
-
NEMESİS NEDİR?
07-11-2021
-
GÖRÜNEN KÖY
02-11-2021
-
BÜYÜKELÇİLER,AVRUPA KONSEYİ,AİHM, KAVALA VE TÜRKİYE'NİN SÜREÇ YÖNETİMİ
31-10-2021
-
DIŞ POLİTİKANIN İHTİYACI
24-10-2021
-
YUNANİSTAN ÜZERİNDEN KURGULANAN PLANLAR
19-10-2021
-
SOKAK NE DİYOR?
13-10-2021
-
DIŞ POLİTİKADA GÜNÜ KURTARMAK MI? GELECEĞİ KURGULAMAK MI?
11-10-2021
-
ALMAN SEÇMENİ NE MESAJ VERDİ?
28-09-2021
-
BOP -"BÜYÜK OSMANLI PROJESİ"
26-09-2021
-
AKDENİZ’DE NASIL KUŞATILIYORUZ?
21-09-2021
-
İSLAMOFOBİ BİR İNSANLIK SUÇUDUR
19-09-2021
-
İDLİB'TE DÜĞMEYE KİM BASTI?
14-09-2021
-
TÜRKİYE SEÇİM ATMOSFERİNE GİRDİ Mİ?
05-09-2021
-
IRAK'TA BİR ŞEYLER OLUYOR
31-08-2021
-
AFGANİSTAN İÇİN KÖPRÜDEN ÖNCE SON ÇIKIŞ
29-08-2021