Yaklaşık bir haftadan beri Kilis’te yaşanan trafik kazaları, bir çok yuva yıkmakta, birçok aileyi de derin acılara boğmaktadır.
Kilis olarak bir çok konuda en gerilerde gelirken, trafik kazalarında ilk üçe girebiliriz diye düşünüyorum.
Sorumsuzca, pervasızca ,hatta en basit deyimle dikkatsizce davranışlar, trafik kazalarında ölümlere ve yaralanmalara sebep olmaktadır.
Bütün yollar benimdir, trafikte istediğim gibi giderim, yolların kralı benim, anlayışı sürdüğü müddetçe, bu acı sonlar herkesi beklemektedir.
Özellikle yaz aylarının gelmesiyle birlikte, motosiklet ve sürücü arkadaşlarımız çeşitli trafik kazalarında hayatlarını kaybediyorlar ve geride bir sürü acılı insan bırakıyorlar.
Trafikte ben merkezli anlayış sürdüğü müddetçe ,karşıdaki sürücüyü gerek küçük görme, gerekse adam yerine koymaman, şeklindeki yaklaşım trafik canavarını doğurmaktadır.
Avrupa’da trafik; karşıya saygı anlayışına dayalı, özellikle yayaların tam bir geçiş üstünlüğü var .İnsanlar birbirine rahatlıkla yol veriyorlar ve böylece trafik kazaları da olağanüstü az sayıda.
Neredeyse yeşil ışıkta geçmeye korkar olduk ya birisi kırmızı ışığı ihlal ederde, önümüze çıkarsa diye korkuyoruz.
Özellikle gençler trafikte çok cesurlar, çok dikkatsizler, çok pervasızlar, başkalarının hayatını hiçe saymaktalar.
Yetkililerin bir an önce gerekli tedbirleri alarak ,trafik konusunu ve denetimleri daha sıkı tutmaları gerekmektedir.
Özellikle genç sürücülere sesleniyorum;
“Kendimize gelelim lütfen, hiç kimsenin başkasının ocağını söndürmeye hakkı yoktur. Ateş düştüğü yeri yakmaktadır.Lütfen dikkat…Aman dikkat…